29 Haziran 2011 Çarşamba

Hakikatten Psikopatım Ben

     İşim gücüm yok lan benim. Yatacak yerim de yok benim. Konuşacak kelimelerim de yok benim. Söylecek cümlelerim de yok benim. Hiçbir şeyim yok benim. - Abartma showa hoşgeldiniz, çay alır mıydınız? eheh - 

     Neyse girizgahı yaptığımıza göre şimdi konuya balıklama atlıyorum, yalnız yanlışlıkla yüzüstü falan atlarsam acıdan ölürüm lan.  Karşınızda görmüş olduğunuz bu şahsım hem Blogspot'ta hem de Tumblr'de ayrı ayrı yazılar yazmakta. Gerizekalılıkla psikopatlık arasındaki o incecik, ip kadar çizgi var ya. Hehh işte ben onun tam ortasında duruyorum. Çok kararsızım be. Hala ikisinden birini seçememiş bulunmaktayım, o yüzden ikisinde de yazı hayatıma devam etmekteyim. - He oldu canım, 2 dakikada yazar triplerine girdin. Ya var yaa.. Seni egoist varlık! Aslında bir bakıma yazarsın da lan, neyse tartışmaya açık bir konu. Susuyorum ben. - Aferin lan içimdeki meçhul ses, susmakla kendini görevlendirmen çok zekice bir davranış oldu, yirim lan seni. Egoist falan da olmadı, sıçarım haa! eheh. 

     Bir gün uyandığımda bu kararı vermiş olarak uyanmak istiyorum. Aynaya baktığımda artık kim olmak istediğimi, hangi mesleği seçeceğimi ve hangi blogumu kullanacağımı bilmiş olmak istiyorum. Sonra o gün gözlerimden akan yaşlardaki mutluluğu tatmak ve hayatımın sonuna kadar unutmamak istiyorum. Ve sonra.. Neyse anladınız işte, daha uzatmaya gerenk yok eheh.
Sadece Bir Tık ile Devamı Ekranınızda Tatatam! »

Bağımlılığın Psikolojik Anatomisi

     Selamlar canlarım. Bir tıp doktoru edasıyla şu an burada bağımlılığın aslında psikolojik bir şey olduğunu kanıtlayacağum. Beni seçtiğiniz için hepinize teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim eheh.

     İnsanın bağımlılığının aslında içinde bir yerlerde çektiği bir yalnızlıktan geldiğini ortaya atıyorum ve düzensiz biri olduğum için onu ortadan da kaldırma zahmetine girmiyorum. İnsan, sigaraya bağımlı olur. Çünkü, sigarayı bıraktıktan sonra yerine koyacak bir şey bulamaz. Tamam 10 yıl sigara içersen bağımlı olursun agacım o ayrı mesele, fakat en az 5 yıla kadar garantisini veriyorum.. Bağımlı falan olmazsınız canlarım. 5 yıla kadar röntgenlerde bile çıkmıyor sigara içtiğin, Allah aşkına bağımlı olabilir misin? Başım ağrıyor ama benim? Olum psikolojik lan, valla bak, güven bana. Bağımlıyım laaan. Uzayıp git şuralardan. Kendi kendine triplere girme. Bağımlı olunca havalı falan olmuyorsun canım.

     Bu olay sadece sigarada geçerli değil tabii. Alkole bağımlılık da aynı şekilde. Alkolü zaten insan 2 nedenden ötürü içer; 1- Gerçekten eğlenmek için. 2- Hüznünü, kederini alkol yoluyla içinden def etmek için. Ki bağımlılık olgusu da bu 2.sinin gerçekten işe yaradığı zannedilerek ortaya çıkan bir şeydir. İşe yaramadığı gibi, zamanla senin de bağımlı olduğunu sanmana sebep olur.

     Tabii bağımlılık dediğimiz şey sadece zararlı maddelerde geçerli olan bir alışkanlık değildir. Zaten bağımlılık aslında sadece bir alışkanlıktır. - Esrarı tenzih ederim eheh. - İnsanın alışkanlıklarından, ritüellerinden kurtulması kolay bir şey değildir tabii. Misal İlluminati hayvanları her yerde bir ritüel gerçekleştiriyor, biz fark etmesek de adamlar buna devam ediyor ve devam edecek. Neyse bu alışkanlıklardan kurtulmak pek de zor bir şey değildir. Başka bir alışkanlık bularak yok et demiyorum. - Ne lan bu eski sevgiliyi yeni sevgiliyle unutmak mı? - Fakat kendini o alışkanlığa karşı oruca sokarsan bir müddet, sonrasında onun alışkanlıktan ibaret olduğunu bir bağımlılık olmadığını da kendine kanıtlarsın. Sonra ne halin varsa gör, istersen devam et yaptığın şeye. Fakat bağımlılık olmadığı bilincine vararak. 

     Yalnız tıp doktoru edasıyla dedim de ulan hiçbir tıp terimi kullanmadım ki. Bekleyin şimdi afilli bir cümle geliyooor: Otrivin bağımlılığının tıptaki adı, Rinitis Medikomentoza. Kurtulmak için Oral Dekonjestana başvurulması gerek. - Oral görünce hemen sapık anlama hayvan herif! - 

     Neyse bu kadardır diyeceğim, hadi öpüldünüz canlarım, cigerlerim, bir tanelerim, nur topularım, kar tanelerim, yağmur damlalarım. Mucaaks.
Sadece Bir Tık ile Devamı Ekranınızda Tatatam! »

27 Haziran 2011 Pazartesi

Başlık : Şapka

     Uyutuluyoruz lan, valla bak. Ninniyi de hepimizin yakından takip ettiği Lady Gaga ile Katy Perry söylüyor. Farkında değiliz ama 1 Mayıs'ta İşçi Bayramı adı altında bize İlluminati denen örgütün kuruluşu kutlattırılıyor. Farkında değiliz ama Hürriyet de bu 1 Mayıs'ta açılmış. Farkında değiliz ama 1 Mayıs'ta İngiltere, Galler ve İskoçya, Büyük Britanya olarak birleşti, başka bir 1 Mayıs'ta Kıbrıs da bunlara katıldı. Ve yine farkında değiliz Aydınlık Dergisi diye bir dergi yine 1 Mayıs'ta yayın tarihine başladı. ( İlluminati means Aydınlanma yea ) Şimdi diyeceksin ki kızım manyak mısın sen? Aynı tarih olmuşsa ne olmuş, sonuçta farklı yıllar manyak herif? Bilmiyorsunuz canlarım fakat bu tarihsel ritüeller bu örgüt için çok önemli. Tabii ki örgüt ile ilgili bilgi veremem - Kim uğraşacak lan al sana açık çek http://www.michaelsikkofield.blogspot.com - Ama burada rahatça atarlanabilirim, lanet okuyabilirim. Ve lanet okuma seanslarım bitti, hadi öpüldünüz.
Sadece Bir Tık ile Devamı Ekranınızda Tatatam! »

19 Haziran 2011 Pazar

Merhabalar Canlar

     "Anormal durumlarda anormal tepkiler vererek normal dengesini korumaya çalışıyordu." güzel söz dimi? İskender Pala reyizz Katre-i Matem'de böyle diyor işte. Dengenin sağlanılabirliğine böyle değiniyor. Aslında çaktırmadan her durumda dengeyi sağlamanın zor bir olay olmadığını alttan alttan veriyor sayın okuyucu ahalisine. Tabi bunu anlayabilene... Aslında ne kadar basit bir cümle değil mi? Bundan neler anlaşılabilir de hayal gücümün ötesine gitmeyeceğim ben günümüz gençlerinin bilhassa benim de kullandığım bir sözcük öbeğine değineceğim:
     Fuck ya*. Küfür ettim asın beni, vurun kellemi! Aslında bunu doğru yerde kullanabilirsen o kadar derin anlamlara sebebiyet verir ki sen bile şaşırırsın. "Lan oha ben bunun bu anlama bürüneceğini anlayamamıştım oluuum." dersin ve senden beklenmedik anlamları vermiş olursun. Ne diyorum ben? Bilmiyorum valla. Neyse zaten deneme amacı ile yazıyorum bu yazıyı da. Tumblr'im var canlar benim ama blogspot'u da deneyeyim dedim. Öyle işte. 
     Yazımı noktalarken diyorum ki Kimbra'yı dinleyin. Haydi öptüm.

*: Yıllar sonra gelen İngilizcesi ile değiştirilen sansürü.
Sadece Bir Tık ile Devamı Ekranınızda Tatatam! »