22 Mart 2012 Perşembe

Başlık: Fötr

     Optimist edaların peşimde köpek gibi koştuğu şu saniyelerde aptal bir ifadeyi yapıştırdığım gibi suratıma yollanıyorum yudumlanılmışlığın rahatlatıcı sokaklarına. Bir esinti yuvarlanıyor saçlarımın arasında, kaldırım taşlarının üzerinde dans ediyor hatta, kafasının üzerinde dönüyor, break dansçılara kaldırım taşı çıkarırcasına. Minimalliğine bakmadan tribal bir hale giriyor ardından, kül rengi suratıyla beraber kayboluyor karanlığın kamufle edici suskunluğunda.


     Dramatik yaşantıların kronik emolarına dönüşmeden kurtarmamız gerekiyor kendimizi depresifliğin o bunaltıcı sülüklüğünden. Birazcık da sümüklüğünden. Arada bir benim de takılasım geliyor onunla; fakat fazlasıyla sıkıcı bir meret olduğundan satabiliyorum da hemen sonra. Destursuz uğradığındaysa yanıma, jargonumun vermiş olduğu kuvvetin yardımıyla def ediyorum etrafımdan. Etik bir insanın ağzına almaya cesaret edemeyeceği söz cümbüşünü de paket yapıp yolluyorum ardından.


     Fakat o sümüklüğün sümkürüklü halinden var şimdi bende birazcık. Ama depresiflikle alakası olmadan, hastalığın 4 naldan üstüme koşmasıyla gerçekleşmiş bir durum bu benimkisi. Senfoni orkestrası kurduk biz hatta, sümkürüklerimle beraber taş çıkartıyoruz bütün enstrümanlara. Konserimiz var yakında, 1 Nisan'da Kartal'da mezarlığın yanında aşiret gibi isimli bir okulda. Soyadımın uzunluğuna eş değer bir okulun zemin katında. Alttan başlamak gerek sonuçta kariyere, 2. sınıf adam muamelesi göreceğiz başlangıçlarda birazcık ucundan minik bir parçasından.


     Bu sırada piyasadaki en dandik kalem de eşlik edecek bana, mikrofon niyetine de peçeteleri dizeceğim etrafıma. Pıfffff. - Sümkürme efekti. -


     Kışı dondurma olarak tasvir etmek istiyorum, yazı da sıcak çikolata kıvamında. İlkbaharı elma esintilerinde, sonbaharı ise dökülen yapraklar gibi dökülen üzümlerin taneliğinde. Bir kitap yazmak istiyorum, içine kıvrılıp da rahatlamak. Bir diyar istiyorum ya da; önyargılarından ayrılmış insanlardan oluşacak. Bir tılsım istiyorum; zamanın kontrolünü sağlamama yarayacak. Bir sakız istiyorum; tadı hiçbir zaman yok olmayacak. Ve bir dünya istiyorum; kimsecikler " sadık misafirine " rastlamayacak. Balçık balçık. Böyk.



Oyuncak köpek gibi sahici köpek. Şirinlik. Şekerlik.

6 yorum:

  1. off kafam öyle iyi ki sarhoş gibiyim beyza ya..matematik zehirlenmesi geçiriyorum sanırım..yazındaki beyin fırtınılarını kaldıramadım bu kez salak gibi bakıyorum..salak mıyım acaba..kesin öyleyim bence..

    YanıtlaSil
  2. O zaman durumunu matematiksel olarak hesaplayalım. Ders çalışma sürenin türevini alıp... ahahaha şaka tabi. O durum salaklıktan ziyade beynin fonksiyonlarını anlık olarak kaybetmesinden ibaret. Ve seni " salak " diye nitelendirirsek eğer dünyadaki akıllı sayısı baya azalır yahu. Kesinlikle değilsin, olamazsın, olabilemezsin.

    YanıtlaSil
  3. :) Ne yalan söyleyeyim ben de :) Üf kafamda aptalca şeyler dolaşıyor. Son paragrafa bittim onu da söyleyemeden edemeyeceğim. Ehe.

    YanıtlaSil
  4. köpek çohoş.
    :)
    tentenin köpüğüne benziyo.
    :)
    önyargı konusu ilgini çekiyor.
    üstelik sen de önyargılısın ya.
    :)
    bi de geçmiş olsun.
    :)

    YanıtlaSil
  5. Teşekkürler, geçti çoktaan.
    Önyargı depremi isterim ama yahu. Vardır elbet benim de önyargılarım; fakat bırakmaya çalışıyorum. O depremi kendime uygulamaya koyuluyorum bazı bazı. ehehe.

    YanıtlaSil