Kağıt Helvamsı


HİŞT! Okuyanınız var mıdır bilemiyorum; hani Elif Şafak'ın Kağıt Helva diye bir kitabı vardı. Kitaplarındaki bölümleri tadımlık alıntılayarak yeni bir kitap oluşturmuştu, beğendiği sözcük cümbüşünden hoş bir tat sunmuştu. Ben de onun tarzı bir şey yapma kararı aldım. Beğendiğim yazılarımdaki beğendiğim bölümleri yapıştıracağım buraya. Ortaya karışık bir şeyler olacak yani. Klavyemi sözcüklerimin denizine batırıp bir göl oluşturacağım sizlere ve kendime burada anlayacağınız.

- Haftalardır uğraşıyorum, üşengeçlikten anca bitti. -

- 2011 -

Mutluluk göreceli ve değişken bir şeydir, dün mutluysam bugün değilimdir, aynı şeyden mutlu olamam çünkü insanoğlu bu yetinmeyi bilmez. " Mutluluğun Resmi "

Başta güzeldi. Başta tatlıydı. Yıllandıkça ekşileşti. Sonra damağımda acı bir tad bıraktı. Ve gittikçe tüketti beni. " Farklıydım O Geldiğinde "

Yalnızlık kendini tanıman için bir fırsattır. Ya da daha da kaybolman için bir araç. " Senin Malın Benim Malım Benim Malım Yine Benim Malım "

Zaman her tiktaklamasında bir darbe daha indiriyor insanlığın ayakta durmaya çalışan, kanlar içinde haykıran o naif ve safi duygularına. " Minik Buruşuk E.T Yüreği "

Depresyondan farklıdır ama, onda olduğu gibi kendini yemeğe vermezsin. Kendini güvenmemeye verirsin. Kendini uzaklaştırmazsın; ama yakınlaştırmazsın da. Stabil bir noktadan selam verirsin insanlara. Çünkü içine ağdalanmadan kalan bir " Acaba? " gelmiştir. " Ağdalı Yalanlar Regl Umutlar "

Bir süper kahraman değilim fakat bazen kendi dünyamın kahramanı konumuna geçebiliyorum. Valla he! Belki ileride açılırım, franchising falan kurarım, insanlığa bir faydam olur. " Mistik Güçler Sahibesiyim "

Uykuyu çok seviyoruz biz millet olarak. Bazen 12 saat bile yetmiyor, o kadar hayvan olabiliyoruz dostlar, itiraf edin siz de.  " Uykusuz Olmak Zor Meziyettir "

İşim gücüm yok lan benim. Yatacak yerim de yok benim. Konuşacak kelimelerim de yok benim. Söylecek cümlelerim de yok benim. Hiçbir şeyim yok benim. " Hakikaten Psikopatım Ben "

Türkçe ne kadar kaçmaya çalıştıysa yabancı sözcükler dilimizin kökenine o kadar hızlı bir şekilde girdiler. Ne kadar uzaklaştıysa buralardan gençlerin diksiyonu ve yazı dilindeki tarzları o derece yozlaştı. " Türkçe Katili Ergenospiensler "

İlhamım bir gün bana koşarak geri gelse.. Ağır çekimde sarılırız falan. Kelimelerden yaşlar damlar ortalığa ve kağıt parçaları yağar başlarımıza. Bir müzik çalar arka fonda.. Dans ederiz ilhamımla, yanlışlıkla ayağına basarım falan. " Seçici Gececil "

Soyut bir tabancayla tehdit ediyorum olumm seni izle lan bunu! " Psikolojik Çöküntü Sebebi "

Korku filmlerini izlerken hepimizin suratına klişeler bir bir fırlatılır. Artık insan önceden tahmin edebilmeye falan başlar olay örgüsünü " Korku Filmi Klişeleri Vol. 1 "

Sadece bu zinde dimağlarımıza gönderilen salak imalarına dur diyeceğim! Farklı filmlerde aynı olgu.. Sıktı be cancağızlarım. " Korku Filmi Klişeleri Vol. 2 "

Kitap yazmak, bir şeyler yazmak bir sevdadır. "Bir efsaneydi efsaneydi senle beraber olmak..." diyebilirim. " Kitap Yazmak Vardı "

Mistik güçlerimin farkına zaman içinde daha iyi varıyorum yahu. Şimdi de içimde bir yerlerde gizli kalmış, yardımseverliğin kenarına yapışmış olan o gücü buldum: Refakatçi. " Kahraman Hasta Yakını "

Nasıl bir gecede, nasıl bir orgazm sonucu, nasıl bir yumurta ile nasıl bir sperm bir araya gelmiş de böyle bir karakterciği meydana getirmiş diye düşündüğünüz olmuştur sizin de. " Döl İsrafı Yapmayın Lan Yazıktır "

Sanal alemde herkes kültürlü, herkes elit, herkes her şeyi bilir. Herkes kahin. Herkes idealist. Herkes şair. " Sofistike Bilgili Tabaka "

İnsan ruh haline göre mi müzik dinler? Yoksa ruh hali dinlenilen müziğe göre şekillenir mi? " Biraz Hüzünlü Biraz Müzikli "

Parmak uçlarımda dans ederken yağmur damlaları içimde bir taraflarımı yırtarcasına haykırıyordum, çocuklar gibiydim, adeta ağlıyordum ve dedim ki: " Hobarey, nolareey. Yihaa, yuhaa, ohaa. "  " Selamlar Yağmur "

Biz, her şey önümüze seriliyken hiçbir şeye vakit ayıramayan bir canlı türüyüz. " Konudan Konuya Sek Sek Oynamak "

Aslında benim söylediklerim de zırvalama gibi. Olabilir de olmayabilir de. " Deşifreci Gözlüklerimi Taktım "

İnsanlar arasında çıkan savaşlar yetmedi, bir de atlarla insanlar arasında savaş çıkacak şimdi. Hayda! " At Gözlükleri Sorunsalı "

Aramızda statik elektrik bile yoktu. Farklı kulvardaydık. Aynı oksijeni paylaşıyorduk, fakat o oluşturuyordu ben kullanıyordum. O bitki familyasındandı, ben de insan. Yıllanmış bir çınarın kıç tarafından çıkan bir daldı adeta. " Bazen Ciddi Çoğu Zaman Ciddiyetten Uzak "

Kurtarmak için bir şeyler yapılması gerekirken, nedir bu koyvermişlik? Koyup mu vermişler size bekaretinizi anlamıyorum ki ben. Neyse sakinim. " Eliptik Elit "

Aforizmalarım, edebi afrodizyak etkisi yaratabilir. Ruhsal doyumun nirvanasına çıkarıp, sana orada bir çay demleyebilir. Elinden tutup kırlarda dolaştırabilir. " Edebi Afrodizyak "

Ruhum tembellerin diyarında kraliçe aday adayı olma yolunda bir ilerleyişe geçmiş durumda. Zihnim onun emirlerine itaat etmek babında, serzenişte bulunmadan usulca tembelliğin gereklerini yerine getirmekte.  " Yorgunluk Saçmalaması "

Her gün biraz daha yitirir içindeki çocuğu. Bir parça daha kendini. " İklim Değişikliği "

Ey saç dökülmelerine karşı etkin formüller geliştiren bilim adamları, bir gün düşünce fakiri insanlara da düşünce geliştiriciler üretebilecek misiniz? " Ohamatör "

Hayat bu aralar, dinlemediğin aptal bir pop şarkısının diline dolanması kadar sinir bozucu ve bir kase dondurmanın koşulsuz önüne sunulması kadar mutluluk verici bir hal aldı. " Seçim Yapmadan Geçirgen "

Yelkovan akrebi sanki her gün daha hızlı kovalamaya başlıyor. Sanki her gün bir önceki günden daha hızlı akıp gidiyor zaman avuçlarımızdan.  " Bir Tutam Mağrur Bir Parça Mağdur "

40 tane ayağı olmadığı halde nasıl bir hayvan " kırkayak " ismini alabiliyorsa, düşünme kabiliyeti olmayan hayvanların da " insan " sıfatına nail olabilmeleri aslında o  kadar da şaşırtmamalı bizleri. " Başlık : Peruk "

- 2012 -

Bazen aynı şeyleri düşündüğümüz halde dile dökemeyecek kadar acizleşiyor sözcükler dudaklarımızın arasında. Çok saçma değil mi? " Şirin Görünümlü Uçurumdan İbaret Gökdelenler "

Zaten hayatı şekillendiren de insanın onu nasıl gördüğü değil midir? " Toz Uçmayan Minik Suratında Yükselen Mutluluklar "

Çarkını döndürüyor umutsuzluğumun, sonra da sıçıyor çarkıma. " Pikaçu'nun Pika - pikaları "

Sanallaştıkça salaklaşıyoruz, farkındasınız değil mi? " Sosyal Medyanın Sosyal Pezevenkleri "

Gel beraber atlayalım bu kelime otobüsüne. Uçsuz bucaksız bir yolculuğa çıkalım, etrafımızı kitaptan sayfalar sarsın. Hatta bu kitap bizim kitabımız olsun.  " Hüplettiğimiz Tebessüm Dolu Cümleler "

İnce belli çay bardağımın en şekerli kısmında eriyor bazen hayallerim. Bazense içki dolu bir bardağın diplerinde kayboluyor, acı bir tad bırakıyor her yudum alışımda damağımda. " Nihohaleyaler "

Taraf tarafa toplandıkça yok olmayan x'li terim olmak gerek bu hayatta. " Film İçinde Film "

Sihirli değneği alıyorum elime ama senaryonun sonunu değiştirecek gücü bulamıyorum avuçlarımda. " Şarap Olur Gözyaşlarım Kadehinde "

Bazen şeytanı seçeriz belki, bazen de meleği. Bazen melekleşirdik bir yerde, bazen de şeytanlaşırdık. " Anatomik Sensörler "

Twitter ikonunun kanatlarına binip Hogwartz'a uçasım var. " Konudan Konuya Sek Sek Oynamak Vol. 2 "

" Bazen bilmemek daha iyi... " diyorum sonra, " ...aptal gibi yaşamak daha güzel. " " Hoş Bir Tarafı Kaldıysa "

Ayrıntılarla aramın pek iyi olmamasına karşın hani derler ya " Şeytan ayrıntılarda gizlidir. " diye, ona binaen ben de şeytanımı bulmak istermişçesine kaptırmıştım kendimi ayrıntıların iblisine. " Tümevarımsal Şeytan "

Bir denklem olduk belki, x'li terimler y'ye karıştı. " Kapısız Kasabanın Gecekonduları "

Hangi cehennemin diplerinde fink atıyorsan gel beri de cennetin kıraathanesinde iki el tavla atalım seninle. " Mavi - Yeşil Light Tonlular "

Kelimeler sanki tecavüze uğrayıp gelmiş gibi yanıma. Üstleri başları darmadağınık, konuşacak halleri yok bu konu hakkında.  " Kırılan Vazonun Laneti "

Ben de kahramanlaşırım belki sonra, ilerde bir gün anımsarsınız beni de; " O Masaldaki Mazbut Dişi " diye. " Esneme Gibi Bulaşıcı Sözcükler "

Soylu bir ailenin soylu bir çocuğu olan Soycan Soylu, soyunun kuruduğunu gözyaşları eşliğinde geçen günlerde televizyonda itiraf etmiştir. " Haberistik "

Bohçama doldurdum kelimeleri, kaçıyorum harikalar diyarıma doğru. " Kulaklıkların Korkulu Rüyası "

Başarıları gökten zeplinle bağladım zihnimin bileklerine. " Akrostiş Gümletme "

Kelimelerin büyüsünü kullanarak küfür edelim, öfkelenmemize sebebiyet olan her şeye ve herkese karşı. " Kelimekşın "

Fotoğraf makinemi alayım da fırlayım sokaklara. Memleketimin mengenimsi hallerinin tasviri mahiyetinde, betimsel halinin diyaframın ortamdaki ışığa odaklanışıyla, flu yapayım etrafını, ben de odaklanayım onlara. Sınavlar. LYS'ler. Hepinizi diyafram yardımıyla bulanıklaştırayım da ağzınız karışlar dolusu açık kalsın. " Blogun Ekinoksu "

Zaten mutluluğun eldesi bence ölümsüzlüğün iksirini bulmak kadar zor ve imkana el vermeyen şartlardan oluşmamalı. Saf bir şekilde, her yerde, her şekilde karşımıza çıkabilecek hüptrik bir şeydir o, görebilene. " Fırlatılmış Optimistlik "

Dağılmışız; ama ruhen falan değil, odamızın düzensizlik kırıntılarında. Damlaya damlaya bir yığın oluşturmuşuz ve atmışız yatağın arka taraflarına. " Yıllardır Bu Kadar Yıllardır Dememiştim "

Mavi şekeri mideye indiren bir çocuğun diline yapışan gıda boyası gibi bugün gökyüzü. " Tanrının Gözyaşlarıyla Doldurduğu Okyanuslar "

Feleğin çemberinin çapsızlığının gözlerimde sonlanışı. " Filinta Gibi İhtiyar "

Cennetin kapıları parmaklarımın ucunda, benim için yazdığım her yeni satır cennete açılan yeni bir kapı mahiyetinde aslında. " Yıllar Geçse De Yıllar Geçmese "

Aldığın oksijeni verdiğin karbondioksite eşitleyerek düzene sokamıyorsun yaşantını. " Sütten Çıkmış Flemingo "

"Yükseklik korkusu olan bir kuşun çaresizliği tünemiş gözlerine." dedi ve kanatlarını çıkararak palto niyetine omuzlarıma geçirdi. " Mutluluk Tellalı Ol Bu Sefer "

Çayımı tatlandıran şeker gibiydin. Günümü aydınlatan güneş belki. Gittiğin günden beri halim, bütün malını mülkünü kaybeden bir karınca gibi. " Yorgunluğun Kurduğu Aşiret "

İnsanların mutlu gününü ben gözyaşlarımla kapatıyorum. " Dünya Ahiret Hayatın Anlamı "

Kahve telveme çaktırmadan gizlediğim hayallerim gibi tabaktan akıp yokluğa karıştı umutlarım. " Halter Kaldırmaya Çalışan Karınca "

Hayatı olduğu gibi kabul edebilmek, elma olduğu için değil bazen sadece armut olabildiği için de sevebilmek onu. " Art Niyetlerden Arınmış Sözcükler "

Esen rüzgarın ceplerine dolduruyordu hüznünü, dudaklarını tırmalayan esintiyle serinletmeye çalışıyordu ruhunu. " Böyle Salaklıklar Anca Hikayelerde Olur "

Bunun üzerine ben de yağmur dansı yapma kararı aldım, sırf Mikail'i kendi tarafıma çekebilmek için. " İmambayıldı Yediğinde Bayılacağını Sanan Çocuk "

Mutluluk her yerde aslında, bir kelebeğin kanatlarındaki estetikte. Ya da suyun o inanılmaz rahatlatıcılığında. " İsimler İşin Formalitesi "

Anlatım gücü zayıf bir adamın şair olmasındaki ironi gizlenmişti sözcüklerine. " Tecrübe Zincir Tamlaması "

Delilerin içindeki tek akıllı olmaktansa, 40 akıllıyı peşinden sürükleyen bir deli olmayı tercih ederim. " 40 Akıllıyı Peşinden Sürükleyen Deli "

Bir taraftan esen rüzgarın esintisine kendime has figürlerimle eşlik etmeye geldim. " Bir Geldim, Sonra Yine Geldim "

Rüzgarla birlikte samba yapmadan sevemezsin kimi şarkıları. " Baş Ağrısı Çıkartması "

Bir şövalye edasıyla, Kraliçe Elizabeth'in el sallamasıyla, kudretli bir sultanın dudak büzmüş vurdumduymazlığıyla sizleri sorunsuzluğun sorumluluğuna davet ediyorum. " Başlık : Saç "

Ön yargılarını aldırmış insanlara sıkıca sarılıp, "İyi ki geldin." demek istiyorum bazen. " Zihinsel Kütükler "

Sözcükleri domino taşları gibi dizerek oluşturduğum dünyaları yıkıp yeni yerler açıyorum kendime bazen. " Afili Cümleler "

Gözlerini kapatıp açtığında filmlerdeki gibi muzur bir gülümsemeyi dudaklarına yapıştırıp çözüm yolunu bulmayı umuyordu. Ya da içten içe gözlerini kapattığında bir daha açamamayı........ " Zaman, Zamansız Geçiyor Bazen "

Bazen anlaşılmamak için nöbet tutar kelimeler klavyenin tuşlarında, hissedilerek akıp gider parmak uçlarında, içten bir melodi olup dans eder avuçlarında. " En Büyük Sanık, Ayık Kafası "

Bazen sadece gülümsemek yeter, her şeye karşı o muzip sırıtışla yıkmak duvarları. " Bir Parça Tebessümle Yıkılan Duvarlar "

8 yorum:

  1. Okumamıştım Kağıt Helva'yı ama rastgelmiş ve fikri sevmiştim. Böyle şeyler neden ilk benim aklıma gelmez ki diye düşünürüm hep. Oysa tembel okur işi ve koca bir tembelim =)

    YanıtlaSil
  2. Aynı düşünce bende de vardır hep "Bunu nasıl düşünememişim ben ya?" falan. Ki, dediğin gibi, tembellik orada sırnaşıyor sanırım zihinlerimize. ehehe.

    YanıtlaSil
  3. Piskolojik bir yazi,ihim ehe ehe supersin sen bir kelime doktoru:)

    YanıtlaSil
  4. ehem ehem, teşekkürler poliyik depresif.

    YanıtlaSil
  5. iyi bir fikir...hem de cinli cimcime tarzı olabiliiiir! bir zaman yaratıp uğrucam sana..:))
    biliyor musun yazıların çok akıcı ve sıkmıyor..:))

    YanıtlaSil
  6. Beğenmene sevindim, Şafak hanımdan esinlenilmiş bir düşünce işte. ehehe. Bekleriz efenimm, blogumun üzerinde her zaman yerin var.
    Ayy teşekkürler kırayziğvumeğnrozzmeriğ. Biliyor musun, sen de çok mutlu ettin. ehehe.

    YanıtlaSil
  7. Dinlenip dinlenip okumalı cümleleri, bir seferde benim bünye ve beyin kaldırmadı.
    Durun, şu an düşünüyorum...


    :))

    YanıtlaSil
  8. Çok düşünme, bırak sek sek oynasın kirpiklerin kelimelerin akışında.

    ::)

    YanıtlaSil