Yanlışlıkla canıma kaçan camı açık unutulan yalanların üfürtülerinin üzerinde birikmiş süprüntü tabakası bir kül olup dudaklarda folklorik bir dansı icra ederken alacalı mimikler biraz demlenmiş, sanki bakışlar da sinirli hey düşünceler de pek filigran mey çalınıyor kulakların kadehlerinde üç beş miligram, ney de kafiye olsun diye arka plana kendini atarken bir ihtizazlık nefesi kalan öfke camdan aşağı itiliyor ve körpe bir umut reenkarne olup ruha can pompalıyor gibi...