3 Eylül 2012 Pazartesi

Gezegenler Arası Kocakarı İlacı

     Birdenbire gezegenler arasındaki bir kumpasın içinde, her yerden fırlayan meraklı bir ev cini gibi buldum kendimi. No-Frost ışınlanma teknolojisinin muzipliğinden olsa gerek bu saliseler içindeki mekan değişikliğinin sebebi. Zamanın akışını algılayamayacak kadar algılarımı hapsetmemişimdir minik kutucuklara herhalde. Yine de tedbir olsun diye nüfus sayımına yolladım demin Endo-çekirdo-sitoplazmik retinayı. Bütün hücrelerim aynı yerinde pinekliyormuş, yani formaliteden korkmayın benim için. Kendimi Discovery Channel'da uzaylı belgeseli çeken biri gibi hissediyorum sadece, ya da Mars Attacks'ı yaşayan bir hayalperest eliyın. Katy Perry'nin şarkısındaki E.T'yi üzerime zeplinle yollayabilirsiniz, Neptün uzay çayına davet etti birazdan yanına gidiyorum. Burçlarınıza iyi bakın, galaksiler arası meteorları atabilirim her an üzerlerine, suda taş sektirmek gibi, çok eğlenceli lan.


      Matrix'teki kadar afili bir "seçilmiş kişi" olmasam da, ışın çakmaklarımı sigaraya tokuşturup dumanı atmosfer basıncına zıt yönde yuvarlamasam da, bu hikayedeki köstekli saati boynunda taşıyan kişi ben olduğumdan kendimi Star Wars'ın "karşında süper-star"lı versiyonu gibi hissediyorum. Cırtlak bir tonda "hisseeeğt beni" bile diyebilirim hatta sizler için. Beni sizler ışınladınız!


     Kızılderililer Türk müdür bilmem ama buradakilerden kesinlikle Türk falan olmaz. O ağız niyetine suratlarına yapışmış çiziklere hiç yakışmıyor sözcüklerimiz. Laz aksanında İngilizce gibi diksiyonel tacizin varyasyonlarından biri fırlıyor garip ses tellerinden. "İyaaağm" sesi çıkartmak da sanırım onlar için bir hobiden ibaret, yoksa iletişim için apayrı sözcüklere gereksinim duyuyor piçivikler. Ama duysanız İngilizceleri o kadar mükemmel ki, onlar konuştukça bu işin arkasında da Amerika var diyesim geliyor. "HEP EMPERYALİST GÜÇLERİN EMBESİLLERİSİNİZ LAN. Dünyadan sıkılıp atmosfer dışına da mı çıktılar şimdi de?" diyeceğim de, paranoyama yazıktır diye dizginliyorum sözcüklerimi. Rus BBG evinde küfür eden Türk gibiyim burada. "Tutkopurostotutkate"


     Buralarda bizim dünyevi klişeler yok sanırım. Kimse de gelip bana planını dökülmedi mesela. Dünyevi dertlerden de sıyrıldım, burası, ımmmm sizler nasıl diyor "kebap kebap" Mavi-yeşil light tonlulara bir "hiyiaağm" çakmalıyım ama, onlar da buraların kahini işte. Neptün'den iki üç tüyo aldıktan sonra ver elini ayın karanlık yüzünün aydınlık kalmış o küçük köşesindeki köşke! Orada belki kaşığı büken bir bücür de bulurum; ama buralarda büktüğü anca platinyum bir kuşturak olur. Kuşturak da buraların içinden ışınlar çıkan kaşığı. Aynı zamanda çatalı, biraz da bıçağı. Aslında o kadar da farklı sayılmayız birbirimizden, sadece bizler daha seksiyiz.


     Buraya Star-bucks açmayı düşünüyorum, franchising falan alacağım. Bir Türk kahvesi yapayım dedim de şekil bozukluğuna kurban gitmiş burunları düştü mütiş kokusundan, bukalemun gibi renk değiştiren dilleri yılan dansını kesti büyülü tadından, burada seçilmiş parmaklarımdan zenginlik getiriyorum. Daha şimdiden Mars manzaralı bir daire alabilecek parayı biriktirdim. OĞLUM, seçilmiş kişi olmayı biraz maddiyata çevirdim sanırım. Hep maneviyat triplerinde nereye kadar zaten, hayat içinde maddiyatı da barındırır gerçekçi olalım biraz. Lütfen, "fakir ama gururlu genç" klişesini fırlatmayın bana. Buralarda herkesin altında en kötü bir star-mobil var.


     Aslında mavi-yeşil light tonlu E.T familyasına uğramaya çekinmiyor da değilim, ne yalan söyleyim? Bahsetmiştim birazcık onların ortamından, ahandastorentistiley: Minik Buruşuk E.T Yüreği 


     İnsanlar, insanlıklarını satıp para kazanma derdine düşmüşken, evrim teorisine yaraşır bir biçimde hayvanlardan evrildiğimizi kanıtlamak için insanüstü çabalar sarf ederken, kendilerine "Acayip heyvenlere benziyirsen" dedirtirtecek hareketleri sıralamaktan hiç bıkmazken, küfürleri üzerlerine yeni alınmış bir kıyafet gibi geçirtirken ve bunları gayet doğalmış gibi yapmaktan hiç çekinmezken ben nasıl izleyebilirim kahraman bakış açısıyla tüm bu olanları? Minik buruşuk E.T yüreklerindeki çözünmeyi kaldırabilir miyim, bilmiyorum. 


     Bu arada unutmadan, sizlere yıldız tozu getireyim buralardan. Her derde deva, buradakilerin kocakarı ilacı mübarek. 




Sizlere nostalji getirdim hanıııığm.

21 yorum:

  1. Aldıkk hanığğmm :):) Bilok tasarımın pek hoş olmuş mazbut dişi..Yaa bende tasarımdan anlayan, tasarımsal tasarım planlayacak prezentabıl eleman arıyoruumm ..Vallağ ilgilenenler bana mail atabilirmiğ:):) Cidden Kurgu için özelliklen, bloktada duyuru yapcam:)

    YanıtlaSil
  2. Oooooh yarasın melodi kulaklara! ehehe.
    Teşekkürler sayfaların en berrağı. Benim de aylardır hep içimde bir ukteydi tasarım şeysi, becerememenin vermiş olduğu bir sinirdi, Photoshop'un fırçasına bir sitemdi. Ama bu sefer becerdim sanırım biraz biraz, bu yorumunla da mutlu ettin şimdi. ehehe.
    Fotoğraf bloguna uygun hazır bir tasarım şeyi bulmuştum galiba ben, bakınırım bulabilirsem bir daha atarım sana Beyaz'cım.

    YanıtlaSil
  3. headerını beğendım yazını beğendım bizimlasın:)
    bazen kendımı uzaylı gıbı hıssedıyorum bılıomusun herkes normal ben tuhafım sadece gıbı gelıo bana..bu sarkıyı ve nil karaıbrahımgılıde cok severım bu arada:)

    YanıtlaSil
  4. Heeyy zuzaylı mı oldun :)) O zaman söz verdiğin yıldız tozunu getir bakalım. Hatta madem orda kahve olayına girişiyorsun, ben de gelebilirim ziyaretine. Kahve varsa ben de varım :))

    YanıtlaSil
  5. epeydir uğrayamıyodum sana, yalnız fena çarptın daha bu postta:) neyse ben şarkımı alıp gideyim, nilden en ssevdiğim üç şarkıdan biri, sana kek yaptım, bütün kızlar toplandık diğerlerini de ben dinleyeyim bari. hala inanmıyom 18 olduğuna :) nerden baksan 22- 23 bu kelime haznesi :pp öptüm gıyabında, sevdim seni bi kere:)not: bu tasarım işlerinden ben de anlamıyorum ya. Bak ne hoş olmuş burası.

    YanıtlaSil
  6. biricitconsungunlugu: Ayyyy, pek bir sevindııım.
    Belki de herkes anormaldir de sen tek normalsindir, ya da bazı durumlarda "uzaylıymış hissi" en güzelidir, bilinmeez. ehehe.
    Nil Karaibrahimgil sevilmez mi be!

    Ahu: Buraların "dünyalı"sıyım işte. ehehe. Bulursam hemmen getiriyorum, ayrıca beklerim efenimmm.

    Billur: Hoşgelmişsindir, uğrayışınla blogumda çiçekler açtı. Aaaa, tutturmamdan dolayı sevindim şimdi. ehehe.
    Ay teşekkürler efenimmm, belki kelime toplamaya biraz erken yaşta başlamışımdır, bilmem ki.
    Ayyy pek bir mutlu ettin, teşekkürler tekrardan. - Ne çok teşekkür ettim yahu. ahahahahaa. -

    YanıtlaSil
  7. ha haaaa kaç biradan sonra yazdın bunu alyen hanım.
    :)

    YanıtlaSil
  8. Tamamen ayık kafanın ürünü, bence bu daha bir ilginçleştiriyor olayı. ahahahaaaa.

    YanıtlaSil
  9. Tebessümler uçuşsun havadaa! ehehe.

    YanıtlaSil
  10. Öncelikle blogun yeni görünümünü beğendiğimi söyleyeyim. ufak değişiklikler var ama iyi olmuş :) yazıya gelirsek başlığı görünce insanın yüzünde bir gülümseme beliriyor hemen ve son dönemdeki en şen şakrak yazın bu olmuş kesinlikle Beyza ehheh :)

    YanıtlaSil
  11. Beğenmene sevindim, ufak değişiklikler havayı değiştirdi ama dimmi? ehehe.
    Teşekkürler filmlerin efendisi. Gülümsetebilmek ne güzel! ehehe.

    YanıtlaSil
  12. Bu kıza doğuştan birşeyler vermişler , normal kafayla yazılacak şeyler dğeil :D

    YanıtlaSil
  13. hahah yazına bayıldıım.ne akıcı olmuş, bi o gadaa da ilginç :)) bir çırpıda okudum, bir çırpıda :)

    tasarımın süper bu arada.ferah ferah oh :))

    ayy ben bu şarkıyı özlemişim :))

    YanıtlaSil
  14. ahahahaaa, sırıttım yorumunla.
    Teşekkürler yahhh, beğenilerin mutttlu etti.
    Ben de özlemiştim koymadan önce, hatta koyduktan sonra buradan çokça üst üste dinleyip bıkacak seviyeye de gelmiş olabilirim. ehehe.

    YanıtlaSil
  15. Beyza ne ictiyse banada ondan lutfen,ley leyy ben aptalmiyim heyy,heyo:d
    Keyf yapio yazilarnn

    YanıtlaSil
  16. Twiit ta takibe adm seni elifffG ben:)

    YanıtlaSil
  17. ahahahaaa, Beyza da bilmiyor ne içtiğini.
    Leylimleeey, ne güzeel.
    Bakıyorum hemeen.

    YanıtlaSil