Ülkemizdeki sağcılık da solculuk da ideolojik açıdan zırvalamaya denk düşmüş, maalesef. Sağcılık artık "dincilik", solculuk ise "Atatürkçülük" gibi bir anlam karmaşasında. Türkiye'de ne sağcı sağcı, ne solcu solcu. Üzgünüm, Türkiye'deki hiçbir siyasi partinin düşüncesini beğenmiyorum. He kötünün iyileri var elbette; ama "İyiymiş lan, al işte budur!" diyebileceğim bir parti, bir adam, bir kişi bile yok mu be? Kişisel hırslar girince devreye, cebini doldurma sevdası bulaşınca insanın zihnine herkes mi kaypak olur, herkes mi şerefini taşa bağlayıp denizin diplerine gönderir? Hiçbirinin sözlerini de, üzüntülerini de, ülke için yaptıkları reformvari pislikleri de samimi bulmuyorum. He benim ne düşündüğüm önemli mi peki? Tabi ki hayır. Öyle yazıyorum işte, herkes boş boş zırvalıyor ya, ben de iki satırlık zırvamı tıklatıyorum işte, çok mu?
Gittikçe her şeyden soğuyorum. Terör sayesinde cebini dolduran insanlar oldukça terör de bitmeyecek, biliyorum. Herkes çıkarı peşinde, vatanın sağ olduğu kimsenin umrunda değil. Her şey herkesin dilinde, icraate gelince sözcükler dipsiz bir kuyunun içinde asitli suda boğuluyor. Bu kadar aciz bir ülkeyiz yani, sözcüklerin dünyasında hareketlerin şehrine adım atamayacak kadar bencil ve sorumsuzuz. Eğitimi çökerterek, gençlerin düşünmelerini engellemek için elimizden geleni yapabilecek kadar köreltmişiz gözlerimizi. Ezbere dayalı koyunlarız diyorum ya, çobanımız da pezekli venik bir bıyık. Onun da tasması var, her şeyin ardında başka birileri var. Bazen her boku Amerika'ya atmanın doğru olduğuna da inanıyorum, İlluminati'yi de bu kadar göz önüne çıkartarak önemsiz bir ayrıntıymış gibi benimsettiler zaten. Paranoyakça belki ama her şey bir oyun, bizler de bu oyunun içinde önemsiz piyonlarız. Varlığımızla yokluğumuzu birbirine çakıştırsak da kimsenin umrunda olmaz. Düşünmeyelim yeter, düşünmeye başlayınca dikkat çekmeye başlarız zaten. "VURUN KELLESİNİ" devri bitse de, farklı açılardan devam etmekte buralarda.
Gittikçe yavaşça İran gibi bir yere dönüşeceğimize de inanmıyorum bu arada, insanlar kafayı yemiş, bu kadar mı koyup verip bırakacaksın ülkeni ki hemen umudunu kesiyorsun kendinden, yapabileceklerinden? Herkes ülkeden kaçmanın derdinde, söze gelince ülke için yanıp tutuşan bir sevdaları vardır ama içlerinde.... Medyaya da güvenemiyorum, artık kimseye güvenmiyorum. Bazen o kadar garip şeyler düşünüyorum ki, kendime bile güvenemiyorum. Bütün güvenimi alıp götürdüler içimden yani, buna izin veren de bizleriz aslında. Popomuzu arkamıza yaslayıp "Öyle orospu çocuğu, böyle şerefsiz." diyerek bir şeyler yaptığımızı sanıyoruz. İzliyoruz uzaktan ve hiçbir şey yapmıyoruz. Aslında yapamıyoruz belki, bilmiyorum, bu kadar da aciz olamayız. Damarlarımızda bir asil kan vardı hani, bir kuvvet kudret, neredeyiz şimdi?
Osmanlı'ya küfür edenleri de, Atatürk'ü yerden yere vuranları da anlamıyorum. Saçmalamayın. Bize geçmişimizi unutturmaya çalışıyor lan işte, yakın geçmişi de onun ardını da. Birbirimize düşürüyorlar bizi, aslında hep onlar kazanıyor, anlamıyoruz. Bölünüyoruz, bölündükçe yönetilmesi daha da kolay oluyoruz. Siyasiler de kocakarı gibi laf atma derdinde birbirlerine, ellerine bellerine koysalar Cennet Mahallesi havasında olacak Türkiye. Belki de o dizi geleceği gösteriyordu bir yerde.........
Hiçbir ideolojiyi benimsemiş de değilim, he bundandır siyasetçinin yumuşak g'si bile olmaz benden. Düşüncelerimden önemsiz ayrıntıların içinde çırpınan zerzavatçının sattıklarından ayrı bir konuma düşmez belki. Seviyorum buraları, ne kadar güzellikler barındırıyor aslında içinde, fark etmiyoruz, insanlığımızı kaybederek güzelliklerin üzerini pisliklerimizle sıvıyoruz.
Tarih de bilmemizi istendiği gibi, her bilgi doğru değil maalesef, ya da tam değil, eksik kalmış. Kendimden bir alıntı yaparak anlatmak istiyorum - öyle de megalomanım yani - "Bazen filmi izlemiyoruz da sırf fragmanla yetiniyoruz yane."
Ne mi diyorum? Aman siktir et her şeyi. Sosyal mesaj kaygısında sosyal mesajım kaydı lan. Bir Yasemin Mori şarkısı olup "Dünyada üzülmeye değer ne vaaaar?" diyelim hep beraber. Kaldır mikrofonları!
- Bunlar da okumalık hanıııığm. Ama çok değersiz düşünceler zincirine geçen yıl atılan birkaç tık işte. Sofistike Bilgili Tabaka - At Gözlükleri Sorunsalı - Eliptik Elit
Yeni keşfettim, keşfimin geçliğinden dolayı şahsıma nalet ettim. Sesine, tarzına, söyleyişine kurbaaan Mori.
Kayan kaymış zaten..Bırak tatlım az birazda senin mesajın kaysın!! Yüreğine sağlık hanığğmmm:)
YanıtlaSilKayan kayana, doğru.
YanıtlaSilTeşekkürler beyazlı hatuuun.
ooo yasemın mori hemde kuzgunnn
YanıtlaSilYeaaaa.
YanıtlaSilarada bir kaydırmak gerek...:)
YanıtlaSilAman ya sen de "Ok by" misali diyosun yane :) İlk defa senden farklı tarzda bir yazı okudum ya :) Ya da ben yokken hep mi böyle yaptın neyse onları telafi edeceğiz artık.
YanıtlaSilYasemin reyize gelince :) aynen diyorum katılıyorum, gözümsün :P
Si yuuuuuuuu next time @Neverland :)
muhtar bizim mahalle: ehehe, belki de.
YanıtlaSilDarko: "Ok bye" misaliden ziyade aslında bir "Ne olursan ol, şerefsiz olma." gibi bir şey. Aslında belki de "ok bye" tarzı, olabilir de Darkocan. ehehe. Böyle böyle siyasimsi şeyler pek yazmam zaten, önceden hafiften yazmıştım işte 1 yıl önce falan. Yani kısacası, sen yokken orijinal betimsel ifadelerle tekrardan karşınızdayım, sen de hoşgelmişseeen. Ama benim zaten yazılarımın birbiriyle bağlantıları yoktur ki bir de pek.
Mütiiiiiş ses ya.
Ay vil kaaağm.
Anladım arkadaş bu yazıyı :D Ayrıca ilk cümlenin insanlığı tanımlayan uzun sıfatını pek bir sevdim =)
YanıtlaSilBazı kısımlarda sana katılıyorum, birçok da olabilir bu belgisiz sıfat. Bunu belirli hala getirmek isterdim ama şimdi tek tek dön düşün yaz derken ben, saat iki, sabah sekizde kalkacaksın, uyu diyecek içimdeki anne.
Ne mi diyorumla başlayan paragraf silip atmış bütün yazdıklarını. Aslında sosyal mesajını kaydıran da o kısım olmuş bence.
Sevgiler Beyzacan ;)
Ooo sevindim o zaman arkaaaağşım. Teşekkürler cancim.
YanıtlaSilUykuna 6 saat kala satırlarımı okuman, bir iki tıkla buraya yığılman ve bir nebze katılımını sağlamak mutluluk verici, teşekkürler kediciğim. İçindeki anneye selamlar.
Böyle kayıp gitmiş bir toplumsal düzende, sosyal mesajı da kaydırmak iyidir, hoştur, bir yokuştur. ehehe.
Öpücükler kedicaaanım.
Ooo beyza hanım ciddi yazılarınızı görmek de içimizi açtı valla. yalnız siyaset söz konusu olduğunda fikirlerimiz benzeşiyormuş anlaşıldı. sosyal mesajının kayması da yerinde olmuş hahah :))
YanıtlaSilAyyy Serdar bey, içinizi açmak da pek bir mutlu etti beni. Sevindim. ehehe.
YanıtlaSilO zaman, selamlar sosyaldaşım. ehehe.
ahahaa, dimi dii?
hahahah selamlarr :)) yani farklı ve beklenmeyen yazıları seviyorum. iyi geldi o bakımdan. :)
YanıtlaSilO zaman klavyemi "farklı ve beklenmeyen" olarak algılayıp sırıtıyorum. ehehe. Teşekkürler, sevindim cidden.
YanıtlaSilehehe rica ederim :)
YanıtlaSilbende hiç bir siyasi partinin düşüncesini begenemiyorum
YanıtlaSilbenmde kaymışş
mim in vaar:)
hımmmm bu yönünü sevdim bak.
YanıtlaSil:)
mori ivit öle iyi.
:)
Serdar Durdu: :)
YanıtlaSilDepresif Polyanna: Bakarım hemen dee, ben yapmıyorum artık mim. Teşekkürler Poliyaağna.
deeptone: Sevmene sevindim baaak. ehehe. Mori süpeeyaağ.
Artık herkes öyle bir dolmuş ki, içini açsan herkesten öfke çıkar. Ben de bugün bu konuda birşeyler söylemiştim yazımda. Siyasi partileri sevmemen ve benimsememen benim için çok anlaşılabilir. Ben artık olan biteni anlamıyorum bile. Ya çok basit, ya çok karışık. Haaa ya da biz ambale olduk :)
YanıtlaSilKaostan uzaklaştıracağına kaosa sürükleyen kuklalar işte. Anlaşılabilirliği yakalamasına sevindim o zaman. ehehe.
YanıtlaSilAmbale olduk, aptal olduk, ahmak olduk, her şey olduk valla.
Yazınla çok mu insancıl oldum mu neee!...;)
YanıtlaSilşaka şaka!
mori yi sevdim..:))
ahahaa, insancıllığa kaldıralım Kuzgun'u o zamman.
YanıtlaSilHakkaten yahuuu amaann koy götüne lavman gitsin :d
YanıtlaSilşarkı on numara :)
Gitsin, kaçsın, uçsun. ehehe.
YanıtlaSilTabi kii.