14 Ekim 2012 Pazar

Konudan Konuya Sek Sek Oynamak Vol. 4


     Evrimleşmiş sözcüklerimi devrimleşmiş zihnime aktarırken hayatı pozitif düşünce sistemine bandırıp yanında bir kadeh şarapla beraber tükettikten sonra üzerine içilen sigaranın dumanlarıyla beraber İtalya'ya doğru havalanan bir ütopyanın üzerinden kuş uçuşuyla geçme süresi, saniyelerin saliselerle beraber saatleri aldattığı o zamansız hız formülüne gizlenmiş aslında, 3D gözlüklerini takıp hayatı boyutlandırabilene tabi. Çığlık çığlığa şarkıları seslendirirken, Selena misali kendisinin çağırıldığını zannedebilecek Scream figürünün bir anda arkanda belirebileceği riskini almak gerek bazen, yoksa hayat estetik ameliyatla kendisine yeni bir burun nakleden Voldemort kadar garip bir saçmalığa bürünür. Araya sıkıştırmam gerekiyor bu arada "Voldemort yeni bir el yapabilecek kadar büyük bir güce sahipse, kendisine neden lütfedip yeni bir burun yapmaz ki? Gençliğindeki saçlarını da alabilir, daha karizmatik olsaydı karanlığın lordiyesini de bulabilirdi hem. Salak lan cidden."


     Niteleme sıfatlarının bile niteliksiz kaldığı bazı anlarda nispeten daha karmaşık yazı bütününe doğru ilerleyen sözcüklerin anlam bütünlüğünü kavramaya çalışan okur ahalisinin aslında hiçbir anlamı yakalamak istemeyen sadece söylenilmiş olmak için yazılan birkaç kelimeden arta kalanları gözlerinde uyuttuklarını fark ettiklerinde yaşadıkları hayal kırıklığını bir parça tebessüme doğru ilerletmek benim işim, since Göktürk Yazıtları. 18 yaşı görünümünde yüzyıllardır gizli bir görev için buralarda takılıyorum aslında. Ayıptır söylemesi, benim içime de biraz Twilight kaçmış da. ehehe mehehee fakakaağaa.


     İçimden kopan garip ses cümbüşünü dışıma yansıttığımda etrafımda bulunan insanlar tarafından karşılaştığım garip bakışlar benim eylemimin "gariplik" derecesine bin basar aslında, dev aynasında kendilerini görmeyi bilene. Dev aynası demişken, bu dünyada herkesin kendisini bir dönem dev aynasında görmüşlüğü vardır, inkar etmeyin karamelli dondurma bile olsanız yemezler. Fakat, bu megaloman dönemde doğduğu andan beri bulunma ihtimalini dış görünümüyle dışarı atan Hagrid karakteri, kendisini dev gösterecek bir dev aynası bulamayacağından ötürü normal aynalarda seyre dalacaktır sakalını. Uyyoooğ.


     Batman'in Bedriye isimli bir kadından erkekleştirilerek o ismi aldığına inanabilecek kadar hayal gücüyle dansa kalkan insanların olduğu bir dünyayı bulmak maalesef ki dayatılan katliamların gerçekliğe erişebilme ihtimalinden bile daha az ya da kapışır diyelim en azından bir parça. Efektif direktiflerle okuyanlara nasıl duyguları hissetmesi gerektiğini belirtebilecek kadar kontrol manyağı olmadığımdan, ifadelerle değil harflerle kombinlenmiş ses cümbüşleriyle belirtiyorum duygularımı. Ya da kendime bile çaktırmadan o direktifi veriyorum ve megalomanlığımı kontrol manyaklığına devşirerek psikopatlıkta bir boyut atlaması yaşayıp bir yastık kavgası sonucu beyin kanaması geçiren bir sinir hücresinin son dileğinin sitoplazmasındaki tüyün alınması kadar imkansıza yakın bir "impasıbıl iz nating" kompozisyonuna uyan gereksiz halini yaşayabiliyorum. OĞMONDÜĞ!


     Saçmalama görünümü altında bilinçaltınıza çaktırmadan farklı anlamları empoze ederek, sübliminal mesajlaştırdığım kelimelerimi sizlerin aklınıza görünmez bir mazbut edasıyla, mükemmel bir kamuflajla iliştiriyorum belki. Ve siz farkında olmadığınız için, şöyle anlatayım; Inception'da rüyalara girerek hani fikirleri aktarıyorlar ya kişilere, aynı o durumu yaşıyorsunuz anlamadan. Rüyada gibisiniz; ama burası blogspot burada her şey gerçek biçız! OHA LAN bu arada Inception sübliminal mesajı farklı perspektiflere bulanarak anlatan bir film olabilir. Şimdi buldum, aymbirılyınt.


     Diyeceğim odur ki; bir anlam bütünlemesinden daha kaldığımız bu yazıda tebessümlerle bütünleştik, e zaten gerisi Şam'da avagado olur sanırım.


     Neyse, "şatdıfakap"lık yazımı sonlandırırken iki gramlık bir şeyler söyleyip öperek gidiyorum hemen. Bu aralar pek fazla blogta takılmadığımdan dolayı siz sayın cancağızlarımın da bloglarına gelmiyor olabilirim. Unutulmadınız, dönüşümün muhteşemliği üzerinize olsun, yakında gelecek dönüşüm, gelecekte gelecek, oğmaygudnıs.





Kimbra iz dı best biçız! Hafif tarz değişikliği sezinledim; ama şizsoguğd.

27 yorum:

  1. Süper yahu..Zaten şapşal şupşuldum şimdi daha güzel dağıldım yazını okuyunca..:):) Fırtına gibi estin Beyza Güzelii( yaa kimse yok dimi..Oyyy uzat bakam yanaklarını neyseciğime benim.. :):)Tasarım kraliçem) prantezide kapatırım icağbında...

    YanıtlaSil
  2. Ayyy, ne tatlı bir yorum olmuş yahu bu.
    Fotografırların en sanatsalı, sen varsın ya yeter. ehehe.
    Teşekkürler, tasarım konusunda sorun yoksa gülücükler aksın suratına.

    YanıtlaSil
  3. heeeey beeee hah şöyle. bu çok iyiydi. formunun zirvesindesin yine. yüksek voltaj bi yazı bu. high voltagel.
    :)
    oğmaygaş gaçaa.
    :)))

    YanıtlaSil
  4. Eheeeey leylimleeeey, sağol yahu. Voltajı da istikrarsız; aman aman. ehehe.
    Yeyyyy.

    YanıtlaSil
  5. Yok hiç inkar etmem ben. Bayılırım kendimi dev aynasında görmeye. İyi ki ben varım, bulunmaz hint kumaşı mıyım neyim hihiha haaaa :)))

    YanıtlaSil
  6. Peki inkar edecektim ama sen öyle diyorsan doğrudur haha :) dimağına sağlık ne diyelim

    YanıtlaSil
  7. Ahu: ahahahaaa süpersin Ahucaan. Bulunmaz Şam'da kayısı da olabilirsin. ehehe.

    Serdar Durdu: Teşekkürler bloggerın filmisti, senin de yorumuna ve okuyan gözlerine sağlıık.

    YanıtlaSil
  8. help'i de yazmıştım ya.
    o da ağlamalık değil mi.
    :)
    ne kadar gözyaşı o kadar iyi film zaten.
    :)

    YanıtlaSil
  9. my name is deep, johhny deep.
    :)

    YanıtlaSil
  10. seni ilk defa böle uzun misafirlikte gördüm bilokumda. çok hoştu. sevindim işte yaaaaa. the industrial worderer, smart sorcerer.
    :)

    YanıtlaSil
  11. Onun sonu zaten ölümcül ya. ahahaaa. Ama hatırladım şimdi, Midnight in Paris'le birlikte yazmıştın galiba hatta, evet evet.
    Yazarken de aklıma geldi aslında "Johnny Deep" ahahahaaa.
    Sanırım birazcık abarttım ama, durdum kendimi en son. ahahahaaa. Sevindirdiysem ne mutluuu.

    YanıtlaSil
  12. Beyzaaa seni özledim! Epeydir yazamıyorum sana. Sıkılmış olmalısın benden. Ben olsam kendim gibi birine -birçok açıdan- tahammül edemezdim diye söylenip duruyorum günlerdir. Sahiden öyle. Her şeye geç kalıyorum.
    Bu hafta o kadar yoğunum ki her şey üst üste geldi. Ama haftaya tatil başlıyor. Yaşasın!! Umarım her şey iyidir? Saçmalamaya devam ediyorsun bakıyorum :D Okuma fırsatım olmadı henüz ama yorumlayacağım en kısa sürede.
    Hadi öptüm görüşmek üzere ;)

    YanıtlaSil
  13. Ya her şeye geç kalıyorum diyince aklıma geldi, servise bile son saniyede yetişiyorum nefes nefese ve kıpkırmızı bir yüzle, ki çok kez yetişemiyorum bile :/
    Bu arada sanırım kendime yeni bir blog adı buldum gibi =) Mutluyum. Bu kez sana söyleyip söylememekte kararsızım ama :D kedicikten daha iyi bir şey. Hem bu kez her ne kadar çeşitli kaynaklardan ilham almış olsam da kendim buldum! =) Dayanamayıp, bir ipucu vereceğim sana. Ne geveze ve sır tutmayı bilmez bir kediyim ki ben. Göğe bak! =)

    YanıtlaSil
  14. karanlığın lordiyesi hahahah çok iyiymiş :)))
    senin bu yazılarına bayılıyorum ya zihnimi açıyorsun :)

    YanıtlaSil
  15. Evrimleşmiş sözcükler-devrimleşmiş zihin,Twilight ,karanlığın lordiyesi,şatdıfakap...vb diyeceğim..
    senin beynin nasıl çalışıyor anlayamıyorum...:))
    Efektif direktifler okumam konusunda çekiyor ve yutuyor beni...seni okumak verdiğin tiyolardan filmlere erişmek hoştu doğrusu...
    ps;gene yaptın yapacağını..:)))))

    YanıtlaSil
  16. kedicik: Yaaaaaa, ben de özledim yahu da ben neden senden sıkılmış olabileceğimi çıkartamadım. Dontbisiliğ.
    ahahaaa, her yere geç kalma olayı bende de var. Bu konuda bir dünya markası haline gelmeyi planlıyorum hattasında.
    Ben de minibüslerin peşinden koşmaktan bir olimpiyatçı olma yoluna ilerlemeye başladım. ahahaaa. Tatilde kafalar rahatlasın o zaman!
    Aaaaaa; ama merak ederim ki ben. Hem lütfen, eleştirilerim hep daha iyisini yapman için.
    İçimdeki Sherlock'ü dışarı çıkartmamı istiyorsun demeeeek. "Gökyüzünde Devinen Kleopatra" - "Bulutlarda Yaşayan Bir Ütopya" - "Tavanarasına Esen Rüzgar" Gördüğün gibi pek başarılı değilim. Beklerim yani. ehehe.

    Poliganum: Ayyyy yerim seni yahu. Teşekkürler Pollycan.

    crazywomanrosemary: ahahaaa, ben de çalışma mekanizmasını daha tam çözebilmiş değilim.
    Senin bu yorumun da fazlasıyla hoş ve sırıttırıcıydı delikadın.
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  17. Beyzacım
    benim blogum senin yazı güncellemelerini bazen kaçırıyor ya herkeste oluyormu ki bu?bilemedim.Gireyim şu kıza bakayım ne vakittir yazmıyor derken baktım bu yazıyı gördüm sonra aşık oldum.Valla çok sevdim.evet herkesin megolaman olduğu bir dönem vardır ardından döt üstü çakılma dönemi gelir o evrensel güç burnunu sürte sürte öğretir:)şahsen deneyimledim.Şu anki bakış açımla bildiğin solucanım:)ki bence herşey bir herşey kıymetli ben metamarfoz geçirdim bildiğin:)napıyorum ben ya yazının hızıyla bende başladım dökülmeye keseyim bari hehe..

    YanıtlaSil
  18. Milenacaaan, özlemişim yahu seni. Yorumunla suratıma tebessümleri bıraktın, her ne kadar göremesen de şu an sırıtıyorum da biraz. ehehe.
    Amaaa olduğundan azını kabullenme dönemi olmamalı hiç. Sen bir solucanla bağdaştırılamayacak kadar değerlisin, o yüzden düşüşünü abartma piliiiz. ehehe.
    Ben de biraz fazla megalomanım sanırım, neyse...... ehehe.
    İstediğin kadar dökül, döküldükçe can katıyorsun.
    Ayrıca, teşekkürler çokça.

    YanıtlaSil
  19. Ayyy çok teşekkür ederim, senin de bayramın tatlı tatlı geçsin Ahucaaan.

    YanıtlaSil
  20. nıteleme sıfatlarının nıtelemekte yetersız kaldığı o kdar nıtelıksız ınsan tanıdımkı yazını okuyunca aklıma geldı hepsı bırden:))
    bu arada ınceptıon cok guzel bı fılmdı..
    yazılarınıda beklıorum bu arada :) sevgıler

    YanıtlaSil
  21. Güzel şeyler anımsatmasa da yazının bir şeyleri çağrıştırması güzel olmuş, sevindirdi. ehehe.
    Inception çok hoştu evet yaaa.
    Teşekkürler efenimmm, beklenilmek de hoş.
    Öpücükleeeer.

    YanıtlaSil
  22. Hoşgelmiş dedektif efendi, okurum tabi.

    YanıtlaSil