Müzik sesleri kesildiğinde zamanın akışına bırakılan bedenlerin hüsranına kapılan sözcükler, partiküllerine ayrışarak kendilerini bir amaçsızlığın uğultusuna bırakıyorlardı. Tanrı o gün onları belirsizliğin tınısına, melodilerin ayrıntısına bırakmıştı birden. Her şey kapanıyordu gözlerinde, gece bitmişti, aydınlıkla karşılanan başlangıçlar ise yorgun ve biraz da arsız.
Kaldırım taşlarında karşılanan rüzgar ise, esip acımasızca kaldırdığı tozları alerjisi olanların üzerine yollayarak, Mikail'in espritüel kişiliğini ortaya çıkarıyordu. Her şey bir başlangıcın bitişinde, bitişin başlangıcında, tebessümlerin semasında, hayallerin Sahra'sında arz-ı endama bulanıyordu. Ve bakışlar umarsızca yitip giden karanlığın getirdiği aydınlıkla kamaşırken, uykulu gözlerin karşıladığı bu yeni günde yeni bir şey yapmak için yeni sıkılmış bir parfümün yenilenmiş tenlerdeki mahmurluğuna gömülüyordu.
Anlatılmak istenen kendisini dışarı çıkaramayacak kadar karışmıştı, bir karmaşanın içindeki sarmaşık olup Tarzan'ın üzerinden atlamasını bekliyordu. Ya da beyaz bir tavşan gelse de götürse diye onları harikalar diyarına, Alice'e küsmüş, vampirliğin aydınlıktan kaçan kollarına süzülüyordu.
Ortada hiçbir şey yoktu aslında. Güneş doğmuştu yeniden, rüyalar aleminden sıyrılan ruhlar bedenlerine döndüklerinde ise soğuk bir güne uyanıyorlardı. Bu uyanış gerçekliğe gömülüşün getirdiği bir sarsıntı ya da sarsıntının getirdiği bir "ustam ölmüş ben yaşarım" melodisi, öleni yaşatma parodisi, ölenle ölenlerin mazoşistliği.
Anlatılmak istenen bir şey yoktu aslında, sözcükler süzülüp gidiyordu klavyenin tuşlarında, piyanoymuşçasına, bir melodi sunmak istiyordu, "şiiri musikiye yaklaştırmak", Ahmet Haşim'i mezarında takla attırıp aruz ölçüsüyle hayatı yaşamak. Aruz ölçüsünü hece ölçüsüne, onu da serbest stile aktararak akılda kalıcı birkaç kritik noktayı sözcüklerde buluşturmak, ya da her şeyi siktir edip bir sigara yakarak yeni günü tebessümle karşılamak, telefona gelen bir mesajla surata yumulan gülücüğe bir selam ulaştırmak, elçiye zevali bindirmek, eskitilmiş bir tablonun her milim karesindeki metreleri saniyeye çevirerek bir denklem oluşturup hayatı o denklemden uzaklaştırmak ya da sadece gözlerini kapatıp kendisini sıcacık yatağında bırakmak gerek bazen.
Bazense bütün müzik sesleri kesildiğinde rüzgarın tuşlarında melodilere uluşan o uğultuyu dinlemek de yetiyor insana. Bir melodiyle zaman makinesine binip geçmişe aralanan zihin, kendisini Back To The Future'daki profesör gibi hissedebiliyor. Zaten kafalar manyak, o raddeyi bilimsel yöntemlerden sıyrılıp sanatsal paralellikte elde edebiliyor. Edison, Ediz Hun..... Siz kardeş misiniz?
Bu arada, ben ne diyorum ya? sadffkjhladsg. - Random gülüşler, Rambo yumruklar, laylaylom tavırlar, radyoda çalınan şarkılar, rasyonellikle irtibanı kesmiş mantıklar.. -
İnsanlığa bahşedilmiş yedi dakika, yedi günahla alakası yok. Brad Pitt hoşsun falan ama burada işin yok şimdi, sen dövüşlerinde kulüp olup gel.
Kıyamet öncesi bi döktürüvermişsin..:):) Brad kurban olsun sana:)....
YanıtlaSilahahahaa son yazışlar tabi en nihayetinde.....
YanıtlaSilgençliğine sağlık :)
YanıtlaSilSenin de okuyan gözlerine sağlık sayın Karslı.
YanıtlaSiloh be seni okumak iyi geldi, hayat devam ediyor, herşey yolunda, sen formunda.
YanıtlaSil:)
Yoğun olduğunu biliyorum ama bir ara yaparsın işte senin kelimerinle seni nasıl tanıtacak bu mim bakalım:))
YanıtlaSilyazın için yoruma ayrıca uğrarım:))
deeptone: Her şey tıkırında, tebessümünde ve de biraz soğuğunda. ehehe. Hayat devam ediyor - dizisinden değil ama -
YanıtlaSilcrazywomanrosemary: Ya çok tatlısın delikadınım. Ama ben mim yapmayı bıraktım ki ya.
Edison, Ediz Hun..... Siz kardeş misiniz?
YanıtlaSilpuhaha burda tüm ciddi hüznümden koptum! :))
o sabah sigarasını içen kız ben olıyım mııı?? aynı ben o! bi'de güneş yeniden yeniden doğuyo dimi hep? hıhım evet bence de. negüzel negüzel.
ben yokken bakıyorum blog temaları falan da değişmiş. hımmm. e burası hep güzel!
kızııım özlemişiiiim! öperim^^
Artık ayda bir yazar oldun Beyza :) yoğunluktan sanırım ama olsun daha sık yazdığın zamanlar da olur. Yazıya gelirsek yine akışı çok iyi, çok güzel başlıyor ve gidiyor. Artık senin yazılarında ne anlattığından çok kelimeleri nasıl bağladığına, nasıl anlattığına bakıp-odaklanıp yazının tadını çıkarmaya bakıyorum. dramatik hikayeler dışında okuyup da eğlenmediğim yazın olmadı. bırakma derim sakın. :)
YanıtlaSilKuulumsu Kadın: Friends'teki Janice gibi "OĞMAYGAT!" demek istiyorum sayın seyirciler. ahahahaa. NASSI YA? Sen benim hayal ürünüm falandın, ben artık senin var olduğuna -blog bazında- inanmıyordum artık. Sen aslında varmışın!
YanıtlaSilÇok da ciddi bir hüzün de yok zaten yazıda, amaç da yok, betimsel saçmalıkla harmanlanmış hüzün diyebilirim belki ama, bilmem. Zaten hüzün çok sıkıcı, aman de geç yahu. ehehe.
Ol ol, hep birlikte olalım, oh güneşe karşı. ehehe.
Sevmene sevindim Kuulumsucanım.
BEN DE ÖZLEMİŞİM YAH - büyük harflerin heyecanı. -
Serdar Durdu: Ya var ya, yoğunluktan mıdır neydendir bilmiyorum ama, bir üşengeçlik var bende.
Bir ara kitap yazayım dedim, o da sindi.
Twitter'a da son birkaç gündür faal oldum, bir ara onu da salmıştım.
Hayırsız da oldum.
Valla, çok fena bir şey oldum ben yahu. ehehe.
Yalnız, cidden, çözmüşsün beni.
Anlattığımın pek bir önemi yok aynen, onu nasıl anlatıp kelimelerle harmanladığım aslolan. Valla, bu gözlemi yapman çok sevindirdi. ehehe.
Yok ya bırakmam, çocuklarım olmadığı için "Yazılarım olmadan asla!" -olsalardı da aynı şekil de, şimdi kötü bir anne görüntüsü sunmak istemem, ondan, neyse, ne diyorum yahu? ahaha.-
Bir de, teşekkürler filmografya'nın taçlı kralı! ehehe.
ya yoğunluktan anca şimdi bakabildim biraz da unutkanlık kusura bakma :) Ooo kitap mı dedin? ahaha yaparsın sen onu da yaparsın valla :)
Silhehe evet biraz çözdüm sanırım seni. yok yok olur öyle bazen boşver. hayırsız değilsin, üşengeçliğe bir şey diyemem tabii :))
vay tacımı da teslim ettin ya süpersin :)
Önemli değil tabi filmarker, unutkanlık bu aralar bana da fena musallat oldu ya, cidden aptallaştırdı baya. ahaha.
SilKitap valla, bakalım, üşengeçliği def edeyim hele bir. ehehe.
Taçlı kralsın sen. ehehe.
haha sağol ya :) benim de aklımda var bi kitap bakalım hangimiz önce yazacak ahah. kolay bir şey değil ama bakalım :)
SilAaaa, süper yalnız. Haydi bakalım, ikimiz de başaracağız bu işi! ehehe.
SilKaçıncı defadır geliyorum tam yorum yazıcam, bir şey oluyor gitmek zorunda kalıyorum. Efsunlu yazı. Bir türlü yorumlayamadım. Bu ne ya :))
YanıtlaSilYazını okuyunca canım iki şey istedi.
1-Sigara içmek
2-Gözlerimi kapatıp kendimi sıcacık yatağa bırakmak :))
Ancak hemen belirteyim. Sigara kullanıcısı değilim :))
Sözcüklerin melodilere karışarak, ölüyü bile dans ettirdiği bu güzel yazıyı okuduğum için çok memnunum <:) Öptümmmm :)
ahahahaa, kafayı yemiş kelimelerim. Canını çektirebilmişse eğer, rtük beni kapatabilir her an, oğmaygat......
YanıtlaSilÇok tatlısınız Ahu hanım, ben de öpüyorum çokça, teşekkürler.
seni ilk defa okuyorum:( (burda ellerimle yüzümü kapatmalıyım galiba)
YanıtlaSilifadelerin çok iyiydi çok keyif aldım neden bu kadar geç gelmişim ki ben buraya..
umay: ahaha, geç olsun da güç olmasın yahu. Hoşgelmişsin. Teşekkürler, tat kattın.
YanıtlaSil