Hayatın momentumunda etrafta sallanan yüklerin çılgınlığından kaçarak kendimi dehlizlerin derinliklerine fırlatıp oradan da geçmiş ile geleceğin sadece bir algıdan ibaret olduğu diyarlara, algı kapılarının ardına, vurulacak kapının olmadığı köylerime, şehirlerimden kentlerime göç edip göçlerimi kavimler yoluyla geçmişten günümüze aktaracağım. Tarihsel bir karmaşaya dahil olup olguları olgunlaşmadan kendi ellerimde parçaladığım gibi kalenderi meşrebe batırıp orada bir...
31 Aralık 2014 Çarşamba
Hayatın Momentumunda Sallanan Çılgın Yükler
Sadece Bir Tık ile Devamı Ekranınızda Tatatam! »
29 Kasım 2014 Cumartesi
Yamulan Dünyanın Üçgene Evrimleşip Evrime İnanmaması
Üzerime uçan tekme ile vahiy indi sanırım, nahoş bir gülümseme ile sarhoş edildi bütün sanrılar, galoş geçirdi ayağına hayaller pisletebilir kaygısıyla etrafı. Tavafında şafakları yıldızlar aldattı gözlere düşen ışıltıyı, istavroz çekti hayaller kutsansın diye yalanlarım. Gayri safi milli kaygıların galeyanına uğradı beyin kıvrımları ve sonucunda bıyıklarında kayboldu tanrıların afitapları. Zikredişinde dudakların o adi lafları zifirler lav olup akar yanaklarından ya...
Etiketler:
abba,
anlamsızlık,
avrupa yakası,
mensur,
money,
Pandora
24 Kasım 2014 Pazartesi
Ardımızda Algılarla Oynayan Bir Şarlatan
Kelimelerin bazen uzun eşek oynaması gerekiyor, zamana çelme takıp üzerine bindikten ona "benim eşşşşeğimsin işte eşek" göndermesi yapması filan. Hep uzaklara gitme hayali kurup yakınındakileri bertaraf etmesi lazım, tarafsızlığına taraftar bir hava ile sahip çıkması belki. Yeni şarkılar keşfederken eskilere daha fazla bağlanmalı aslında, ayakkabı bağcığı ile düşüncelerine kendini bağlamalı ki gerektiğinde hemen çözebilsin. Kelimelerin dudaklarından dökülen sözcükler...
20 Ekim 2014 Pazartesi
Tatlıya Değil Barbekü Soslu Tavuğa Bağlanan Sonlar
Bavulla camdan aşağı attım anlamsızlıklarımın içine gizlediğim o anlamları. O sessizliklerin içinden fırlayan derin melodileri kimseler duymasın diye kaset çaların içine tıktım, tuşlarını da bozup üzerine başka şeyler kaydettim. Hep bu kasvetli havanın kas yapma hevesi yüzünden biriktirdiğim tebessümleri arabadan dışarı attım, çöp kutusuna isabet edemedi o da kendini yere fırlattı, yuvarlanıp bir karınca deliğinden yerin altına mevzillendi, mevzilime girmeye korktuğundan...
Etiketler:
a fever you can't sweat out,
anlamsızlık,
dengesizlik,
panic at the disco,
zaman
22 Eylül 2014 Pazartesi
Oksijenle Dans Ederken Karbondioksidi Kıskandıran Müzik Sesleri
Bazen delirecek gibi oluyorum, beynimin kıvrımlarından kıvılcımlar çıkıp oksijeni yakarak ekolojik dengenin ortasına bir ateş düşürüyor sanki. Sonra anlıyorum, dinlediğim şarkının damarlarıma enjekte ettiği adrenalinin etkisinden oluyormuş hep. Deli gibi derilerimden dışarı fışkırıyor enerjilerim. Yıkasım geliyor bütün engelleri, elimde Jenga, ben bir manik, ben bir deli, ben bir depresif.
Şarkılar geçiyor, değişmiyor bu deli halleri halet-i ruhiyemin...
Etiketler:
ben özgürüm,
engeller,
müzik,
nil karaibrahimgil,
nostalji,
şarkı
20 Eylül 2014 Cumartesi
Belirsizliğin Belirtecinde Beliren Bir Şeyler
Sahneye çıkmak için değil, sahnedeki şarlatanları sahneden atmaya geldim. A, selamlar! Hardcore bir şarkıdaki atarlı söz gibi deli dolu geldim. Naber ya? Sözcüklerin anlamlarını gördüklerimin anlamsızlığıyla düete kaldırıp anka kuşuyla beraber semaları aşmaya geldim. Ah, bu yalanlar! Belirsizliğin belirtecinde beliren belirsiz bezginlikleri benzinle değil, betimlemelerimle yakmaya geldim. Aman ya! Asonans ile aliterasyonu dansa kaldırıp vals diye çifte telli oynatmaya...
Etiketler:
aliterasyon,
asonans,
mark lanegan,
soulsavers
23 Ağustos 2014 Cumartesi
Çikolatanın Üzerine Sufle Yapılan Cümleler
Çığlık çığlığa şarkıları bu sessizlikler karanlıkların, ışığın hüzmesinde eritilen hayallerinde parçalanan genç serzenişleri bu aldatmacaları insanların. Geçmiş zamanın gelecek eklerinde kavrulan saatlerin, parçalanmış benliğinin küllerinden tütün yapılan sigaraları bir bulut olur dudaklarında hayatın, bir hüzün olur buruk sözcüklerinde insanların.
Ah,
girişin ajite eder gibi yapıp ajite etmediği duyguların ajite edilmeye alıştığı günümüz dünyasından...
25 Haziran 2014 Çarşamba
Rüzgar Gibi Esecekken Sakız Gibi Eriyen Kelimeler
Tavaf edilmiş hayalleri talaşa döndürebilecek bir havası vardı ortamın. Sözcükler, kulaklara ulaşana kadar buharlaşıp oksijene karışarak burun deliklerinden enjekte oluyordu beyne. Dudakların da mecali kalmamıştı kıpırdamaya, mealini eskiciye satmış bir kelime gibi hissediyordu kendini. Zaman, saniye sarkacından sarkıtılan umutların boğaza dolanmasıyla infilak olmuştu karşısında. Ofsayt olan hayallerini hakemin kafasına fırlatarak intikamını alması gerekiyordu bu daimi...
Etiketler:
cry baby,
Güneş,
hayal,
janis joplin,
rüzgar,
saçmalamak,
Sıcak
8 Haziran 2014 Pazar
Kafiyelerde Koşarken Kötü Kadın Kahkahana Çalışmalısın
Zor zamanların devinimlerini kor ateşler içinde yüreğimin derinliklerinde yaşıyor gibi hissediyorum. Yüreğim acıdan, beynim öfkeden patlayacak gibi. Sonra geçiyor, günübirlik bir farkındalığın köşesinden tutunup aşağıya doğru salınıyormuşum meğerse, salınıyormuş günümüzün duyargalarına kadar duyarlı zahiri insanlık manzaralarına konuk oyunculuk yapan filozof kılıklı şarlatanları.
Ölmedim, yaşıyorum! Biraz telaşlı, çokça telaşsız, bir anka kuşunun...
15 Nisan 2014 Salı
Gelecek Ahmaklıklara
İcra edilen vicdani tarumarın gark edildiği insani pisliğin üzerini, okunmuş mendillerle üfleyerek kapatıyorum. Yozlaşarak yitirdiğimiz o "eski bayramlar" niteliğindeki ütopyalaşmış insanlık sahnesini, zebanilerin yolladığı ateşlerle yüreğimde söndürüyorum. Kirpiklerime sürttüğüm yağmurları, avuç içlerime akıtıp ruhuna üflüyorum bu karanlığın. Dudaklarımda biriktirdiğim bütün cümleleri, telvesine batırıp saplıyorum boğazına. Kan akıyor gözkapaklarından; ama akan...
14 Şubat 2014 Cuma
Kırmızı Ojeleriyle Ambiyansı Kırmızıya Boyayan Bir Sanatçı
Hayat, pamuk ipliği ile kendini asmaya çalışan bir karınca gibiydi. Gökyüzü, adalet yerine sadece yağmur getirirdi bizlere. Güneş, balçıkla sıvardı gözkapaklarımızı. Ve o yağan yağmur deyince kirpiklerimize, asit olup erirdi, yakardı hücrelerimizi. Ve bu gökyüzü, her gece yıldızları kapatırdı üzerimize. Üzerimizde ise, soğuktan titreyen dişlerimizin tıngırtısı. Ve içimizde, yavaşça kendi kusmuğunda boğulan kanımızın ağır çığlıkları. Bu çığlıklarda, söyleyemediğimiz...
Etiketler:
adele,
denge,
die another day,
hayat,
james bond,
Madonna,
manik depresif,
saat,
tim burton,
tork,
zaman
10 Şubat 2014 Pazartesi
Açın Toynakları
Hepimiz google'a kendi ismimizi yazıp aratmış insanlarız, bu havayı neden kutuplardan getirip fırlatırsınız ki suratlara? Hepimiz aynı çekirdeğin lacivertleri, aynı bokların mora karışmış gri tonları değil miyiz? Değiliz tabi de, sonuçta hepimiz insanız, tek tük bir lisanı dilinde geveleyen hayalperest müsvetteler. Açın toynakları, gözlükleri çıkartmaya geliyorlar!
Yerinde duramayıp karşı dükkanın camına uçan tekme atan kelimeler, içe...
Etiketler:
adele,
düdüklü tencere,
google,
küresellik,
someone like you,
zaman
22 Ocak 2014 Çarşamba
Düşen Bin Parçadan Puzzle
Suratından düşen bin parçayı hangi puzzle'a uyarlayabilirim, bir söyler misin, bir şey denemem lazım. Ama acelem var da biraz, bu kaçıncı hırsızlığı zamanın artık bilmem. Bir şey soracağım, iki saniye bakar mısınız? Buralarda bir çay durağı var mı, iki lakırtıyı dumanına batırıp göklerde gökkuşağı çizeyim, icabında yalın ayak koşarız. Loş insanlar değiliz; ama hayatlarımız bazen Fecr-i Ati'den bile daha karanlık. Yaradanlık bir iş değil; ama iki dubleyi çaktırmadan...
17 Ocak 2014 Cuma
Filleri Sevin, Bir Onlar Hortumlamaz
Bir kibrit yakıp yağmuru ateşe vermeye çalışan bir Adele melodisine evrimleşesi geliyor insanın. Neşesi içine kaçıyor ve derecesi, dereceli silindirle bile ölçülemeyecek hale geliyor. Kısa cümlelere mahkum olup, Şebnem Ferah'a bir atıfta bulunuyor fark etmeden. - yor'lu şimdiki zaman yanılsamalarında zamanın içinde ilerli li yor. -
Ama ben, kısa cümlelerin fink attığı bu paragrafların ortasında Road Runner gibi dinamitten kaçmaya...
13 Ocak 2014 Pazartesi
Tabuları Yıkmazsan, Tabutunu Yakarlar
Kahramanlaştırma ihtiyaçlarımızdan sezeryanla aldırılan karakterlerin içsel derinliklerden mahrum oluşlarının zihin projeksiyonuna yansıyışlarındaki savruluşların bilinçaltındaki yan etkilerinin çapraz iç bükeylerinden çıkarılan sonuçlardan anlaşılabileceği üzre, üzüm üzüme baka baka değil farkında olmadan zihnine aldıkları ile kararır, eğer üzüm üzümlüğünü bilse kimse onu karartamaz aksine kendi kendini aydınlatır. MI?
Zat-ını farkından...
Etiketler:
ateş edecek misin,
benlik,
bilinçaltı,
kaan boşnak,
kafiye,
tabu
11 Ocak 2014 Cumartesi
Sarmaşıklaşarak Tarzan'a Selam Çakan Kelimeler
Başa saplanıp ölümcül bir hançere dönüşerek sinir uçlarında kendi heavy-metal konserini veren sincapların kafa sallayışlarıyla bir ağrıya dönüşen zihin karalamacasının çevresinde dolandığı günlerin ortasından bir yerlerden, belki de çeyreğinden, Zenci Gırtlaklı Sincap'a selamlar!
Zamanın kırlangıçlardan çaldığı kırılmış huzur taneciklerini saniye sarkacının celladına hediye olarak verdiği günlerin bertaraf ettiği zaman yanılsamalarından...
Etiketler:
aşkım baksana bana,
cem karaca,
jamie cullum,
kelime,
nazan öncel
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)