12 Şubat 2012 Pazar

Anatomik Sensörler

     Şu hayatta kendi düşüncelerinin sahibi olması gerek insanların. Kendi aklına ve mantığına göre hareket edebilecek cesareti bulabilmeli içinde. Sürü psikolojisinin en uzak köşesinde bir yer edinmeli kendine. Kendisi olması gerek sadece, kendisi gibi davranabilmek.


     İnsanların da anatomisinde bir sensör olsa keşke. Ona göre davranış analizi yapsak falan. Dıtdıtlasa bildiğin yanına geldiğinde. Maskeler de akıp gitse insanların ruhundan. O afilli makyajlarının hepsi yağmur yağmışçasına bozulsa da nü hissetseler kendilerini kalabalıklar ortasında. Belki dünya daha pembeliklere boğulur o zaman, hayaller diyarımın safi haline.


     Ya da alarm kurabilsek biz de his dünyamızın kapısının önüne. Sırf his dünyası da değil, hayatımızın giriş kapısının en görünebilir kısmına. İstediğimizi soksak içeriye veyahut çıkmasını istemediklerimiz de çıkamasa. Ya da yasaklanmış biri geldiğinde kapının önüne, alarm çalmaya başlasa ve kapatsa bütün kapıları. Kaçmaya çalışanlar da olursa jargonuyla def etse onları hemen. Ama benim yanıma getirip önce onları. Hatta bir bekçi de koysak başına. O bekçi de nuriler olsa, Hasan Sabbah gibi biz de kendi cennetimizi kursak ya. - Cennetin anahtarı cinnetimin içinde saklı. Cinnetim de cehennemin içine gizlenmiş. Cennetimle cehennemim kesişmiş yani bir yerde, arafta takıla takıla sıkıldım be ben de. - 


     Herkesin içinde gizlidir bir parça melek veya bir tutam şeytan. Filmlerdeki gibi omuzlarımıza konmuş olmasa da zihnimizin en kuytu limanlarına sığınmışlardır onlar. Gemileriyle dalgalandırırlar ruhumuzu. Misal; melek Jack Sparrow iken şeytan da Davy Jones olabilir. Ama şeytan Jack olarak gelirse, o bana daha sempatik gelebilir. O yüzden en iyisi sensör. Dıtdıtlasın durmadan. Ama çalar saatin dıtdıtlamasının sinir bozuculuğuyla değil. Rahatlatıcı bir tınıyla. " Datdiridatlasa " hatta. Biz de kafamıza göre seçsek arada. Bazen şeytanı seçeriz belki, bazen de meleği. Bazen melekleşirdik bir yerde, bazen de şeytanlaşırdık.



Bir buçuk yüzlü maske. Yok yok bir yetmiş beş yüzlü.

NOT: Hurinin erkek versiyonu nuri dimi? Ya da beni yediler mi? ahahaha.

6 yorum:

  1. huri nuri mevzusu beni aşar :) lakin jack sparrow davy jones'un tırnağı bile olamasss o konuda isyanım var sana :D Davy Jones'un oynak sakallarına bile hastayım ben yaaa :D

    Herkesin bir maskesi var bu hayatta. Bazı insanlar o kadar profesyonel ki senin bu takmayı düşündüğün anatomik sensörlere bile kazık atabilir...

    YanıtlaSil
  2. Ben de Davy Jones'un piano çalışına hastayım; ama sadece müzikal olaraktan. ehehe Jack Sparrow'un o tipidik koşuşu yeter yauu. Hem isyanını yesinler, şakacı senii.

    Haklısın. O zaman ben de bu anatomik sensörleri alıp onların.. yo yooo kötü söz sarf etmeyeceğim. Onların dillerine takarım, o zaman konuşurlarken dahi öter bu. Bir nevi yalan makinesi gibi hatta. ehehe.

    YanıtlaSil
  3. hakkaten yasaklanan biri geldiğinde alarm çalsa keşke. içeri sokmasak, giremese. bana böyle bi'düzenek lazım, evetevet lazım! :)

    YanıtlaSil
  4. Herkese, her eve lazım da. İşte, duysa bilim insanları sesimi belki bir şeyler yaparlar. Artıkın, bilemiyorum. ehehe.

    YanıtlaSil
  5. ha ha ha sensor depp'e çalışmıcak gibi duruyo ama iyiymiş ya bak işte sen sayısalcısın yapabilirsin böle bişi. çıkar senden.
    :)

    YanıtlaSil
  6. O gelsin de sensörü söküp atarım beeen. ehehe.

    YanıtlaSil