2 Ekim 2013 Çarşamba

İstidadın İsrafı

     Kaynama noktasına ulaşan kelimeleri buharlaştırıp içine tuz atarak karlı havada kullanıma elverişli hale getirmeye çalışan bir kelime teknisyeninin cambaz olmak için şehri terk etmesini sağlayan itici gücü hangi ütopyanın birinci çeyreğinde bulabiliriz, bana sol anahtarını çıkarabilir misiniz? Hayır melodisini piyanoya döküp içindeki taşları ayıklamam gerekiyor da. Malumatını zamanın mali müşavirinden aldım, bunu yapmazsam eğer her kelebek kanat çırptığında bir akrep yelkovanı dövecekmiş. Zaman olgusu da olgunlaşarak yaşlı bir ihtiyara dönecek, ağır aksak kalp ritmi bozukluklarıyla çizmeye başlayacakmış plağını. Hülasa, zamanın lordu bırak o telefonu, ben pikabımdan ateş ettiğim Jamie Cullum ile geliyorum!


     Oksijenlerin atomik yarıçaplarına enjekte ettiğim melodileri bilinçaltı seviyesine inerek durmadan döndüren Amy, reenkarne olmak için ses teli aradığını bir ışık huzmesinde düşen yağmur damlalarının arasına sıkıştırdığı mesaj ile ulaştırsaydı bana, yoga yaparken onun için dua eder ve budist tapınaklarında yağmur dansı yaparken bir "ohhmm" sesinin voltajının türevinden frekansı çıkararak onu ses tellerime çarpabilirdim. Ama olmadı, bu yüzden; istidadımın israfını iliklerimde hissettiğim her an ibibik kuşları sırf ibret olsun diye kalbimi gagalıyor gibi hissediyorum. Bari öterek Back To Black'e dönüşselerdi de sanatsal bir atmosferin armonisiyle çalkalansaydı bizlerin ruhları da, pehh.


     Tombul bir cızırtının frekansını tutturunca Adele'e evrimleşmesini açıklayacak bir teorisi yok mu Melodarvin'in? Yağmuru ateşe vermeye çalışırken elini yakan bir müzikal atmosferinde Singing in the Rain'i söylemek isteyen bir heyecan fışkırmıyor mu bu yağmur seslerinde? Kahvenin telvesini rimel yaptığım ses tellerinden fışkıran dumanları cennete yollarken düet yapıyor olabilir miyim Amy'nin kemikleriyle? Cama çarpan damlalarında 4 vuruşluk bir ritm tuttururken yağmur, ateşi yakınca patlayıp saçılır mı etrafına bütün seslerin?
Kırmızı kabloyu keserken kırmızı hapı içip bütün notaları hayatın melodisine yığarak kaosa mütevazi bir katkı yapabilir miyiz? -sübliminal-


 Bu çocuk Adele'den 9 yaş büyük, sanırım yolda yaş gösterme pusulaları karışmış.

9 yorum:

  1. iş güç olunca ya da okul, bloglar biraz yetim kalıyor değil mi? gönül hep devam etmek istiyor da zor ya :) Yazı başlıklarındaki ilginçlik katsayın hala çok yüksek yalnız, güzel :))

    YanıtlaSil
  2. Bazen üşengeçlik, hep başıboş bıraktırıyor, doğru yahu.
    İlginçlik zamanla eskiyen bir şey değil ki, daimi böyle kalır umarım. Teşekkürler dünyayı sinemogrif pencereden izleyen blogger.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet haklısın zamanla eskimez sadece yaratıcılık krizi denen şey sana bana uğramasın :)

      Sil
    2. Bizim yaratıcılığımız eskilerini yıkarak daimi olarak devam eder, inşşallaaaaah.

      Sil
    3. ahahh aynen öyle olsun

      Sil
  3. beyza naptın oloom sen :) :) çok eğlendim okurken :)

    YanıtlaSil
  4. ahahahaha o halde ben de sevindim şimdi.

    YanıtlaSil
  5. Ayy teşekkürler, sana da iyi bayramlar.

    YanıtlaSil