2012'nin ilk sabahı aylaklamalarla geçiyor benim nezdimde. 2011'den bir farkı olmayarak yine üşengeçlik sunuyorum sınırladığım toprakların her metrekaresine ve bir huzur parçası titretiyor bütün zihnimi, üşengeçliğin esirindeki her düşüncemi. Hee bir de unutmadan, adet yerini bulsun diyerek sizlere mutlu, huzurlu ve daha nice sıfatın nitelendirdiği yıllar dilerim efenimm. Popocuklar sıcak sudan soğuk suya geçiş yapmaz inşşallaaah.
Zaman mefhumu yitik biri için yılın sonundaki rakam pek bir şey ifade etmez esasında. Ben ki bazen hangi ayda olduğumuzu karıştıran biri olarak, " Yeni yılı yaş haneme eklenecek bir çiziktirme olarak görmekten daha öte bir forma büründüremiyorum. "
Tabii ki abartıyorum şu anda, elbette benim de psikolojik olarak saçma salak umutlarım var şu saliselerin saniyenin yanında aylak aylak takıldığı sıralarda, " yeni yıl " psikolojisinin vermiş olduğu anti-depresanik etkinin kanıma enjekte ettiği çakırımsıkeyifimsi garip rahatlamada. Fakat önemli olan yılın değişiminde değil, önemli olan insanın talihinin değişiminde geri gelecek olan şansın kişinin suratına çarpmasında. Şlak!
Çağan Irmak demek benim zihnimde; sümkürük, bir parça tebessüm ve gözyaşı üçlemesine denktir. Duygusallığımın matematiksel işlemini çözmüş biri bu Çağan ön adlı erkek kişisi. 2011 yılının son filmini onun da şimdilik son filmi olan " Dedemin İnsanları " ile kapatmış bulunmaktayım. Filmin kusurları da var elbette burada filmi yorumlamayacağım; fakat ben yine de dibine kadar ağlamış bulunmaktayım. Film çıkışı kıpkırmızıydım, Hulk'ın kırmızı vörjını gibi.
Babam ve Oğlum, Çağan Irmak için çok büyük bir başarı olmasının yanında bir parça da köstek olucu etki, bence. Çünkü her yeni çıkacak filminde insanlar hep bir parça Babam ve Oğlum arayacak. Hep bir parça " Benim yüzümden! " etkisi bekleyecek belki de. Babam ve Oğlum ile kıyasa giriştirecekler filmleri, hep bir ona benzetme kaygısı kaplayacak zihinleri. Fakat olsun, her türlü izlenir Çağan Irmak. Her türlü sümkürük canavarı yapar insanı, kıpkırmızı gözlerle keşimsi hale sokar kişiyi.
- Vücuttaki kiri pası duş alarak atmak kadar kolay olsaydı keşke ruha yapışan pisliği çıkartması. Bir su boşaltınca vücuda akıp gitseydi, bembeyaz bir hale sokabilseydi keşke insanı ruhani duş, ilahi fişeklenme. Keşke yeni yıl da böyle gelseydi, " beyaz sayfa " safsatasının gerçekliğini barındırabilseydi içinde. Ya da bir günü 48 saat yapabilseydi. Ne bileyim, sığ karakterlerin zihinlerine birazcık akıl sokabilseydi, daha güzel olabilirdi belki de. -
Babam ve Oğlum'u tekrardan mı izlesem Beyza? Millet artık Çağan Irmak yazmamdan bıkacak gerçi blogumda :D
YanıtlaSilBabam ve Oğlum'a laf edecek biri olursa onu sınır dışı edelim biz de o zaman ehehe. İzle izle, hatta Babam ve Oğlum'u kesinlikle izle, ki biz de senin yorumlamanla bir kez daha izlemiş kadar olalıım.
YanıtlaSilÇağan Irmak'ı anlatmadan yazmam lazım o zaman. O kadar yazdım ki millet kaçacak :D Valla izlemek geldi içimden yazını okuduktan sonra.. Haftaya izleyeyim bari..
YanıtlaSilAy şu an buna vesile olduğum için çok mutlu olduum. Ama dökülecek yaşlar için de pardon şimdiden ehehe.
YanıtlaSilha ha ha ağlayabiliyorsun da :)
YanıtlaSilçağanın söz ettiğin iki filmini de izlemedim oh oh ağlamaktan kurtuldum.
:)
yeni yıla iyi girmişsin.
akşam okuycaktım seni benden önce gelmişsin düşlerime.
:)
Yalnııız neden ağlayamayım ki? Beni de iyice duygusuz yaptınız şimdi deeptone'cuğum, olmadı buuu.
YanıtlaSilOlsun olsun izle, ağlamak iyidir. Rahatlatır insanı. Babam ve Oğlum hemi de, sırf adı bile tüy ürpertici etki.
Hoşgelmişim o zaman, sefalarımı da getirdim sanaa ehehe.
Ben bunu cok sevdimki..bu yaziya oy seni yerim edesiyla yaklasmak istiyorum.ruhani düş ne elzem bir duygu:)
YanıtlaSilSevmene çok sevindim ki. Bir de, aylar öncesinden bir yazımı okuman da ayriyette tebessüm ettirdi, teşekkür ederim Depresif'cim Polyanna'cım.
YanıtlaSil