23 Temmuz 2012 Pazartesi

Afili Cümleler

     Kafamın içinde tepişen ördek yavrularına bir "DUR!" demek gerekiyor sanırım. Düşüncelerden düşüncelere, diyarlardan diyarlara doğru sek sek oynayan fikirlere bir "kaplumbağa tohumu" takmak gerekiyor herhalde. Susturmak gerekiyor kafamın içindeki dilinin tüyü bitemeyen kaynanayı. Bir yavaşlatıcı bulmak gerekiyor, bir durdurmak....


     Gözlerimi kapatınca önümde sanki Jack Sparrow belirecekmiş gibi hissetmeliyim. Ya da bir Simyacı triplerine girerek patlicanı buzdolabına koyup ondan dondurma elde etmeyi beklemeliyim. Sözcükleri gümüşten bir ayracın içinden akıtarak gerçekliğe doğru ilerlemeliyim. Belki de sadece Lana Del Rey dinlemeliyim. Düşüncemin tohumlarını birazcık keşleştirmek için. Kafa olmuş kelimeleri zihnimin en körelmiş noktalarına sokuşturmak için. Meditasyon yapıyormuş gibi, kendimi müziğin tatlı sularında bırakmak için. Belki de ruhsal yoga yapmak için. Ruhuma gıda niyetine bir "oooğm" yaptırmak için. Bacak bacak üstüne atıp sonra onları ayırmak için. Belki de hiçbiri için de değil. Sadece, gözlerimi kapattığımda karşımda Jack Sparrow olacağı için..........


     Görünen köyün kılavuzuna ihtiyaç duyulmayacak bir diyarın içine adımlar atmak tatlı bir tebessüm sebebi olabilirdi. Bütün kılavuzları büyük bir ateşin içine atıp yakmak iyi hissettirebilirdi, sanal olsalar dahi. Betimlemelerimi beti benzi atmış şahısların suratından çitelemek gibi aptal fantezilerin dahilindeki zihnim, ne yapması gerektiği konusunda hiçbir fikre sahip değil. PİYUF. Keşke sözcüksel efektler gerçeklere yansıma yapabilseydi. YEA. Keşkeli cümlelerin katlini ellerimle yapmak için, aforoz edilme işlemini harf-i diyarıma postaladım. Wait for it....


     Sözcükleri kimi anlamlarla sınırlandırmak istemiyorum bazen. Öyle kelimeler var ki, anlamından çok farklı şeyler hissettiriyor bana söylerken. Onları, kendi anlam denizimde yıkayarak öyle kurutup kullanmak geliyor içimden. Yapıyorum da çoğu zaman; fakat karşımdaki anlamadığındaysa sinirlenip bırakabiliyorum anında. Gereksizce. Bazen TDK ile kavga edesim geliyor. Sözcüklerin bana anımsattıklarıyla oradaki anlam alakasızca dolanıyor ortalıkta. Ağızda dağılan sözcüklere yüklenen gereksiz laf kalabalığına "hiyaaağ" efekti yardımıyla uçan tekme atasım geliyor. Adaletsizliğin adalelerini sıkmasıyla sinirlerim amuda kalkıp akrobasi hareketleriyle sert bir düşüş yapıp incitiyor bileğini. YAPMA BE.


     Sessizliğin içinden kendini dışarı atan bir çığlığın sanatsal üslubundan ya da kalabalığın içinde sükunetini koruyan birinin ezik gururundan yapılma bir temelde sallanmaktansa, ilahi öğeleri kendi öğünüme karıştırıp insanların önüne meze olarak sunmaktansa, kulaktan dolma bilgilerle kendime bir yol haritası çizip orada dolma sarmaktansa, her gün biraz kereviz biraz da patlican yerim daha iyi. - Yalnız, yazarken bile midemde bir hareketlenme hissettim. YOĞ, Beyza kusmayacaksın. -


     Sözcükleri domino taşları gibi dizerek oluşturduğum dünyaları yıkıp yeni yerler açıyorum kendime bazen. Nefes alacak halim kalmadıysa sorun etmiyorum, duman alıyorum ben de biraz o zaman. Zaman mefhumu yitik bir kadının ruh haline bürünüp ona göre davranasım geliyor bazen; ama zaman her iki türlü de akıp gidiyor zaten, kabul etsem de geçiyor, etmesem de. O zaman ben de sırıtık ifadeyi takındığım gibi suratıma, bozuk saatime taktığım pille beraber kabullenip bu gerçeği devam ediyorum yoluma. Filmlerdeki gibi afili cümlelerin ardına saklanmadan, sadece onların üstüne basarak.





Amy gideli de 1 yıl olmuş yalnız... Cidden zaman geçiyor, bir yandan geçirmeyi de iyi biliyor.
"You go back to her, and I go back to us....."

19 yorum:

  1. iyisin böle boşalt zihnini buraya arada yazmadan nasıl duruyon bilmiyom ama herhalde başka yerlere yazıp raatlıyon. çok iyi de sparrow nerden giriyor araya. :))))

    hadi batman de geliyo.
    :)
    sipidirmin iyidi.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhabbetinize kuru nana olmayi gorev bilirim:) hakkaten senin bu yazilara sparrov el koymus durumda belki siradaki film de senin uazilar bi sandikta parrov pesinde kosusturacaklar bir diİ:)) sozcukler ah o sozckler:) ehe ehe

      Sil
    2. Nana: nane
      Dii: dizi (duzelyiyorumm)

      Sil
    3. Duzelyiyorum: duzeltiyorum(of tablett:@)

      Sil
    4. ahahahaaa, Sparrow'un koşmasına gerek yok peşinden, hep hazine ona açık. ehehe.
      Nana'yı dizi olan sanıp, "Ne alaka ki ya?" olmuş olabilirim baştan. ehehe.
      Olsun, anlaşıldı captain!

      Sil
  2. bir yıl için de congrats.
    100 yazı oldu muuğ.
    :)

    YanıtlaSil
  3. Bilmem, bir yazasım geliyor paragraflar akıyor, bir yazasım gelmiyor tıklatmaya bile tenezzül etmiyorum. ehehe. Başka yer dediğin, bir şiirimsi taraf var işte. Dahasına gerek yoook. ehehe. Bir de, Karayip Korsanları'nı izlemeye baştan başladım da, onun etkisi olabilir. ehehe.
    Gelsin gelsin. Sıpaydi'yi de sevdim.
    Tenks duuuğd. Fakat benim 1 yıl dediğim, Amy'nin ölümü üzerinden geçen süre.
    Geçti bileeem.

    YanıtlaSil
  4. hımmm tamam blog sandımdı.
    :)
    amy evet ufff.
    :)
    erkek kahramanım var ya.
    derin p.i.
    özel detektif.
    devamı gelcek.
    öyküler başlığında ilk bölümü.
    :)

    YanıtlaSil
  5. Blogu açalı 1 yıl 1 ay olmuş yahuu ama.
    O zamman, merakla beklemekteyiz dedektifimizi. ehehe.

    YanıtlaSil
  6. hımmm ilk bölümde yemek blogları vardı, ikinci için moda blogları olabilir. blog davalarını çözüyo.
    :)

    YanıtlaSil
  7. Yemek ve moda blogları ile ilgili suçları temize çıkartıyor yani? Nasıl bir şey olur, merak ettim doğrusu. ehehe.

    YanıtlaSil
  8. Durmuyor canım durmuyor. Düşünceler hiç durmuyor. Baksana uykudayken bile durmuyormuş. Sabaha kadar sayısız rüya görüyormuşuz. Hatırlayamıyoruz o kadar. Şu beyne de bi tatil lazım. Haklısın. Katılıyorum :))

    YanıtlaSil
  9. Doğru, nasıl bir mekanizmaysa artık. ehehe.
    Ona da tatil şart....

    YanıtlaSil
  10. Yahu ben de tercihlerle ilgili bir şeyler yazarsın artık diye düşünüyordum. Evet karşınızda meraklı teyze kedi :D Hiç hakkında bir şey yazmıyorsun ki hakkında bir şey bilelim -hakkında bölümüne gönderme-
    Şimdi de TDK'lı paragrafla ilgili yazmak istiyorum =) Bazı kelimeler böyle söyledikçe anlamı içine işliyor ama bazılarına da bu anlamı kim verdi, hiç olmamış diye düşünmeden edemiyor insan. Bu arada dillerin kökeni de ilginç bir konu değil mi? Bence bu kadar çok dile gerek yokmuş ;P

    YanıtlaSil
  11. Ama kafa karışıklığımı betimlemişim ya işte hafiften. Yalnız, bu gözlemi birinin yapması şaşırttı beni. Doğru, pek kendimden bahseden şeyler yazmıyorum. Sanatsal olma kaygısı mı güdüyorum, nedir? ehehe.
    Dimi? "O anlama kim sıkıştırmış seni?" falan diyoruz kendi kendimize. Doğru aslında, neden bu kadar dile ayırarak parçalara bölmüşler ki insanları? Keşke herkes senin gibi düşünse.... ehehe.

    YanıtlaSil
  12. Daha öönce de söylemiştim kelimelerle dans ediyorsun resmen...Sanırım kötü bir durumu da yazsan bir kelime dahi gülümsetiyor beni..

    'Sözcükleri kimi anlamlarla sınırlandırmak istemiyorum bazen. Öyle kelimeler var ki, anlamından çok farklı şeyler hissettiriyor bana söylerken.'
    Mesela hangi kelimeler?

    Birde sevgililerin sürekli aşkım,bebeğim kelimelerini ağızlarında sakız etmelerine sinir oluyorum..Dediğin gibi bu kelimeler bana daha özel şeyler hissettiriyor..Daha derin..Böyle gelişigüzel kullanılıyor işte bir çok kelime..

    Amy'yi tekrar yad ettim sayende..
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  13. Teşekkürler. Sen de yorumlarınla aynı gülümsemeyi bana aktarıyorsun. ehehe.
    Mesela; "kallavi"
    Kallavi; bana göre böyle şatafatlı. Ya da zorlu anlamına gelmeli. Ama TDK'ya göre kallavi; Vezir ve sadrazamların giydikleri bir çeşit kavuk. - İri, kocaman.
    Mesela; "dilemma"
    Dilemma; bana göre bilmeneyin âlası anlamında kullanılabilmeli. Mesela, "Aptalların dilemmasısın sen." gibi. Ama TDK'ya göre; ikilem demek. Ama ikileme de alıştım ben.
    Mesela; "mazbut"
    Mazbut; bana göre hareketli, yerinde duramayan, akılda kalan, hafif manyak kişi anlamına gelmeli. Ama TDK'ya göre; Ele geçirilmiş, zapt edilmiş. - Unutulmamış, hatırda kalmış. - Düzenli, düzgün, beğenilen. Aslında 2.si anlamla hafiften tutturuyoruz. ehehe.
    Mesela; "malumatfuruş"
    Malumatfuruş; bana göre "haberler kötü" söyleme yöntemi gibi bir şey olmalı. TDK'ya göre; Bilgiçlik taslayan.
    Mesela; "debdebe"
    Debdebe; bana göre karışıklık, ya da depremin metaforik anlamı gibi bir şeyler olmalı. TDK'ya göre; Görkem.
    Mesela; "farazi"
    Farazi; bana göre doğaçlama davranış, doğaçlama yapılan şeyler anlamında olmalı. TDK'ya göre; Varsayımsal.
    Mesela, "viyadük"
    Viyadük; bana göre soylu anlamına gelecek bir kelime olmalı. TDK'ya göre; Köprü yol.
    Mesela "ahenk"
    Ahenk; bana göre gözlerini kapattığında kalbine dokunabilecek şeylerin bütünü. Bir şarkı olur, bir şiir, bir cümle, bir ses... TDK'ya göre; Uyum.
    Ya ben bir sürü kelimeye bir ton garip anlam yüklemiştim, şimdi hatırlayamadım daha. ahahaaa.
    Evet, değer ve anlamlarının farkına varılmaksızın çoğu kelime paçavra gibi ortalıkta sallandırılıyor. Anlamları anlamsızlaştırılıyor.
    Vesile olmaya sevindim...
    Öpücükleer.

    YanıtlaSil
  14. ben de bazen gözlerimi kapatınca Adam Levine beliricekmiş gibi hissediyorum! ooo yoooğ!

    şu efekt seslerini ben de istiyorum ya. valla. hayatımız daha anlamlı olabilirdi bence.

    ayrıca beyzacanım hayatının en zor kararlarınından birini verdiğin zamanlardasın. bence ne istediğini düşün önce, ona karar ver. hani bitivtinde demiştin bigün avutat oluyorum bigün psikolog falan falan hangi gün daha mutlusun? :) hatta o tiviti okurken şey demiştim kendi kendime "en güzeli aslında heee, keşke her gün başka bi'şey olsak" :) demek ki ben de ne istediğimi bilmiyorum burdan bunu anlıyoruz. ay şu yazdığım paragrafın hiç bi'anlamı yok he saçmalamış olabilirim. ama neyse ki burda saçmalaka bi'sanat :) özlemişim seni, öperim! ^^

    YanıtlaSil
  15. ahahahaaa, belki gelir....
    Aynen, efekt seslerle hayat güüğzel.
    Hala bilmiyorum, sanırım avukatlıkta karar kılacağım ama. Yani, tek bir mesleğin uyruğu altına girmek çok boğucu, ondan karar vermek zor. Okul tanıtım günlerinden öğrendiğim bir lafı söylüyorum o zamman: "Öğrencilerin %80'i üniversiteye başlarken ne olacağını bilmez. Öğrencilerin %50'si mezun olduktan sonra hala ne olacağını bilmez...." Daha afiliydi; ama bu şekkil aklımda kalmış işte. ahahahaa. Önemli olan teması.
    Yok saçmalamadın da, günlerdir duymaktan bıktıklarımı tek bir paragrafa sığdırdın. ehehe. Hem saçmalasan da dediğin gibi sanatçısın burada; ama herkes için geçerli değil.... - Senin için geçerli o ayrı. ahahaa. -
    Ben de özlemişim valla.

    YanıtlaSil