"Çile bülbülüm" çekerken ses tellerinin detone oluşuyla oksijenlerin içine enjekte olan cızırtıları plaklardan alıp kulaklara ileten tatlı insanlardansanız siz de, selamlar! Biz, nostaljinin modern hayata adapte oluşunda kaynayan o güzide, tek ayağı aksayan, melodik örnekleriyiz esasında. Ses tellerimiz örgüden, kendi söküğünü dikemeyen bir terzinin imalatı, ihraç fazlası ürünlerin uyarlamasından anca bu kadar çıkmış işte. Ama, içinizdeki gücü hissedip ruhunuza Jedi-gillerden bir parça alırsanız, her şeyi tersine çevirebilirsiniz. Dünya dönmeye hep devam eder; ama sen her zaman onunla dönmek zorunda değilsindir.
Meçhule giden o geminin kalktığı limanın koordinatlarını dünya haritasının üzerinde ekvatorla birleştirip Greenwich'ten geçirdiğimizde karşımıza, "Son, sadece filmlerde olan bir şeydir." anlamındaki Çince bir sembol çıkıyormuş. Hayat o kadar garip ki, o şekli tersten okuyunca da, "Başlangıçlar, bitişleri bekleyemeyecek kadar heyecanlı orospulardır." anlamına gelen İbranice-vari bir sembole dönüşüyormuş. Etimolojinin hangisini destekleyeceği konusundaki belirsizlik hala beliremese de, bu işin bilinçaltısında Mayalar'ın olduğundan şüpheleniliyor. Rivayete göre, takvimle uğraşmaktan sıkıldığı için Mayalar, yeni bir mecra olarak kendilerine bulmacayı seçmiş. Geleceğe dair önsezilerini de "Görünenin ötesi, uçurum değil bilesin." felsefesinin alt metniyle birtakım şekillerin içine gizlemişler. Ve Sherlock Holmes de işte, tam burada devreye girmiş... - Piposundan çıkan dumanlar da belirsizliğin sanatsal tasvirinin tütünsel tahmini. -
Hülyası kalmayınca ölmeden evvel ölen kişileri yeniden hayata döndürmek için, hayatın suni tenefüsü müzikmiş; do re ve biraz da fa. Ama dinlemek istemezsen, fa, olur sana çıngıraklı falçata. Fal demişken, sayfanın kenarlarına biraz telve döker misiniz? Çünkü, kahve kokan kelimelerden zarar gelmez.
Bitince bir sonbahara dönüşen bu fani ömür, dökülen yapraklarının içine seni gizlemiş. Saklambaç oynayacak hali kalmasa da, senin için kedi şarkıdan fırlayıp son bir gayret yummuş gözlerini. Dönülmez akşamın ufkuna varınca açmış ve karşısında sen, elinde bir kutu çikolata; ama hepsini bitirmişsin, hayvan, şiiri de yeseydin...
- Yataylardan Yahya Kemal'e selamlar!
Aleyküm'ler ile bir geri dönüş almışçasına sevinebilirim. Sanırım şiiri ben yedim biraz.. -
Sadece Bir Tık ile Devamı Ekranınızda Tatatam! »
Meçhule giden o geminin kalktığı limanın koordinatlarını dünya haritasının üzerinde ekvatorla birleştirip Greenwich'ten geçirdiğimizde karşımıza, "Son, sadece filmlerde olan bir şeydir." anlamındaki Çince bir sembol çıkıyormuş. Hayat o kadar garip ki, o şekli tersten okuyunca da, "Başlangıçlar, bitişleri bekleyemeyecek kadar heyecanlı orospulardır." anlamına gelen İbranice-vari bir sembole dönüşüyormuş. Etimolojinin hangisini destekleyeceği konusundaki belirsizlik hala beliremese de, bu işin bilinçaltısında Mayalar'ın olduğundan şüpheleniliyor. Rivayete göre, takvimle uğraşmaktan sıkıldığı için Mayalar, yeni bir mecra olarak kendilerine bulmacayı seçmiş. Geleceğe dair önsezilerini de "Görünenin ötesi, uçurum değil bilesin." felsefesinin alt metniyle birtakım şekillerin içine gizlemişler. Ve Sherlock Holmes de işte, tam burada devreye girmiş... - Piposundan çıkan dumanlar da belirsizliğin sanatsal tasvirinin tütünsel tahmini. -
Hülyası kalmayınca ölmeden evvel ölen kişileri yeniden hayata döndürmek için, hayatın suni tenefüsü müzikmiş; do re ve biraz da fa. Ama dinlemek istemezsen, fa, olur sana çıngıraklı falçata. Fal demişken, sayfanın kenarlarına biraz telve döker misiniz? Çünkü, kahve kokan kelimelerden zarar gelmez.
Bitince bir sonbahara dönüşen bu fani ömür, dökülen yapraklarının içine seni gizlemiş. Saklambaç oynayacak hali kalmasa da, senin için kedi şarkıdan fırlayıp son bir gayret yummuş gözlerini. Dönülmez akşamın ufkuna varınca açmış ve karşısında sen, elinde bir kutu çikolata; ama hepsini bitirmişsin, hayvan, şiiri de yeseydin...
- Yataylardan Yahya Kemal'e selamlar!
Aleyküm'ler ile bir geri dönüş almışçasına sevinebilirim. Sanırım şiiri ben yedim biraz.. -
Düşey kediden de Candan Erçetin'e.